AYASOFYA
Ayasofya
Sen! .. Suskunken; sızlamaz mı, kemikleri Fatih’in Sen! .. Mahzunken; bükülmez mi boynu Eyub’un Sen! .. Kilitliyken; kırılmaz mı gönlü milletin Razı olur mu? .. Fethi emreden Resul’un.. Ey müminler! .. Açın ellerinizi semayı inletin Bu gün geldim.. Yine kilitlisin, mahzun, hüzünlü.. Sende yüklü; Milletimin talihi, düğümlerin çözümü Cihan sultanlarının secdeye vardığı mabet Senden.. Kıtalara saf saf ordular gönderirdi, ümmet Sende gizli.. İnananların kaderi, şarkın mukadderatı Diner; Mazlumların ahı, senden alır kurtulanlar beratı Ağlarım gülmezsen; başımız değmez göğe Sustursalar da seni; Yetmedi güçleri şahadetlerine! ... Dilin susmuş, bülbüller ötmez olmuş ne gam? Benden ayrısın güya; Milletin kalbindesin her an Cihan sultanlarına su veren çeşmeler Kurumuş menbağı, mesken tutmuş yosmalar! .. Ne deriz, Sultanlar Sultanı’na dönünce feleğin çarkı Dibinde meyhane, rengin ne; Kalmamış Bizans’tan farkı? ... Ey Ayasofya! ... Sen mi hicran et, yoksa ben mi? .. Susturdular aldılar; Sende sembolleşen cevherimi Kızılay’da başörtüsüne ağlayan bacı! ... Ayasofya ile ancak diner, gözlerinin yaşı Maddenize değil, ruhunuza zincir vurmuşlar Ebediyen kurtardım diyenler; Düzen, kurmuşlar Çağ açan Hakan yok; Alnına hilali kim assın, Ümit şairi Akif yok; Hicranını kim yazsın? ... Bu ülkeye, bu millete; Melekler intizar etmez mi, Yüce davaların varisi devlet! Bir kararname yetmez mi? Ayasofya, Elbet açılacak; açın, kurtarın! .. Açın ki; Milletin gönül tahtına oturun Ey vekiller; Kaldırın parmağınızı Ayasofya’nın zincirleri kırılsın Halktan aldığınız iradeyi kullanmazsanız; Tutulsun diliniz, ’Kurusun elleri’niz Söyleyin; Sizi bağlayan nedir, bilelim? ... Çözemezsiniz, Bırakın millete çözelim Kıralım zinciri, Boğum boğum ezelim. 21.12.1989 Sultanahmet Senden dağılır müjdeler; cihana dalga, dalga Senden name bekler mahzun Üsküp, Bükü, Buhara Bey uykuda; uyku ölüm değil iyi bilin uşaklar Gözler sende; haber bekler beş kıtada ulaklar Sökemezler etle tırnak gibiyiz, ne yapsalar nafile Sana yakışmaz uzun uyku; Silkin, kalk bu halin ne? .. .......... Bakü’den barut sesi, Kandahar’dan top gelir Sofya’dan inleme, Selanik’ten ah! .. Gelir Yankılanır ezanlar, ışık olur aleme Huzur, güven verir Türk’e Arap’a, Acem’e ........ Esir, Kutlu Kudüs seni gözler Suskun şanlı Beytullah seni özeler Sende; bütünlenir coğrafya, sende dirilir Sen; sembolüsün büyük davaların Dün senleydik, ümidimiz sende yarınların Kubben altında secde edemedim Rab’ba Melekler, şehitler, gönül erleri Hak’ta ........ Fethiyle değişmedi hiçbir yer için çağ Hakka zincir vurulmuş, batıla çekilmiş yağ Bedelindir; Resul işareti, binlerce şehit Ödenmez bedelin cihan durdukça hiç Ne yazık seni; benden aldılar Şahsında benim ruhumu çaldılar Ey Ayasofya! ... Seni çok hırpaladılar Ruhunu söndürmek isteyip yağmaladılar ......... Kaç kez geldim kısmet olmadı örmek Yakındır inşallah secdeye varmak Yetti gayrı.. İlahi, günahımız ne? Tövbe, kadirsin, aklımız ermez keremine Açılır, bir gün sana giden yol Yıkılır; geçilmez denen surlar, metin ol Çok bekledin, kavuşmamız ne zaman? .. Biz üç nesil: Açamadık, kıramadık kapındaki zinciri Dedem: İmanla,”ebediyen kurtardım” diyen Babam: Dedemin hatıraları ile uykuda gezen Ben: Gözeri mahmur, karanlığı yırtan şafağı bekleyen.. ........ Müjde; hep “yeni” olan, her “yeniyi” eskiten genç Geliyor kurtaracak; güneş çağının aydınlık nesli genç Müjde fethiyle çağ değişen ulu mabet; Yıkılıyor putlar tek tek, Allah inancı kaldı tek.. Güneş, doğacak bak seher çıktı Bu saba rüzgarı daha evvel yoktu Müjdeler; aydınlık günler eliyor Milletin üstündeki zulmet eriyor Güneş çağının altın nesli: Ta ezelden ebede çağ açacak; Fetih nesli geliyor ..... Dengeler değişir, paktlar yıkılır Yakındır; öldü denen aslan dirilir Yakındır; elbet bu hesaplar görülür Bulanık su; akar, akar durulur Evren; her gün yeni kurulur Şahsında çağlara hakikat mührü vurulur Ey Ayasofya! .. Odağısın, her oluşun Mihverisin; her devleşişin İçindesin; her dirilişin Hakkın değil; keder, gül artık Sen gül ki alem gülsün Çünkü sen cihan bülbülüsün Henüz gelmemişti son din Hak adına yapılan sendin Ne zaman gelmesi yakın oldu yüce din Din adına çelişkiler odağı idin Gelince o kutlu son din Kurtuluşun için verdi Emri, Sultanı din Ermek için kutlu payeye Can verdi nice serdarı din Çok şehitler verildi, sönmedi umut.. Çünkü henüz düşmemişti put Muhasaralarla beraber yıkandın, olgunlaştın Resurullah işareti ile şereflenip, nurlandın İslam’a Hilal olmuşsun, Türk’e yuva Türk’ün vücudusun, İslam’ın ruhu Beyoğlu’nun uğultusu mu bastıracak? Süleymaniye’yi, Sultanahmed’i,Eyyubu Saki alınmış; zıpırlar kerhanesi olsun diye Görselerdi sokaklarındaki hali Beyinleri fırlardı külhanbeylerinin bile Ne yazık ki; seni benden aldılar Müze diye; seni benden çaldılar Benim imanımla kazandılar Sende sembolleşen cevherimi adılar.. |