DİLARA
Çeşminde yanan aşkın narına yakıyorsun beni harına
Biraz durgun, biraz suskun alıyorsun canımı suzi dilara. Mahın dolanırken semada, saki bana acı da Ay bölünsün parmağında, alıyorsun canımı suz-i Dilara Nihavent makamında gece düşerken gamzene Lebinde tebessümünle alıyorsun canımı suz-i Dilara. Hükmümde bir peri suret olurken efkarım Bahtımın karasında alıyorsun canımı suz-i Dilara Çölde susuz kalmış bedevi gibi dolaşırken Ab-ı hayat sunup alıyorsun canımı suz-i dilara Serabına bin ömür konulurken ter ü taze Heva içre sanıp alıyorsun canımı suz-i Dilara. Dokuz gezegen etrafında pür- telaş iken Anasır- ı Erbaa diye alıyorsun canımı suz-i Dilara. Umman iken bir damla ab gösterip şanıma Derya’da mahi diyerek alıyorsun canımı suz-i Dilara. Aşkın eleminde mum gibi eriyip gitmek varsa da Pervaneye aldanıp alıyorsun canımı suz-i Dilara. Mertebe-i aşk için ölmek gerekse eğer yolunda Güneş addetip gözlerini alıyorsun canımı suz-i Dilara. Eşref faslında Tanburi Cemil tadında Çalıp sazını mızrap adında alıyorsun canımı suz-i Dilara. Mesneviden okunan mısraların fermanında Okuyup canıma, alıyorsun canımı suz-i Dilara. M.S./2009 Kahramanmaraş |