İNTİHARA SEBEP!
Ben kendimi arayıp dururken,
Olduk olmadıklara sorarken, Meçhullüğüme hiç aldırmadan, Gayet sessiz, toz kaldırmadan… Izdıraplı bir sevdaya düştüm, Bu nasıl iştir ki bende şaştım! Lakin gönlüm söz dinlemedi hiç, Onca acıya inlemedi hiç! Hiç tereddüt etmedi aşk için, Kimler talip oldu bu köşk için… O köşk ki adı derin yürektir, Mutluluk ve sevinçten ıraktır! Ben bu iki nesneyi unuttum. Ne söylense kabul dedim, yuttum! Şimdi geri dönüp bakıyorum, Mazime usulca akıyorum… Kahır az düşününce başlıyor, Ve ardarda gönlümü taşlıyor! Ben nasıl sevdaya inanırım? Nasıl ben bir dişiye kanarım? Huride olsaydı onun adı Baldan tatlı olsaydı da tadı, Gözleriyle beni vursaydı da, Can, canımsın deyip, sarsaydı da… Vurulmamam gerekirdi benim, Kan içinde kalsaydı bedenim! Ancak irademde taviz verdim, Ondan kendimi bu denle gerdim! Şimdi duvara yaslanıyorum, Dinle yar… sana sesleniyorum: ........ Bir gece yarısı seni sevdim, Ben sende inan ki beni sevdim. Biliyordum, olumsuzdu oysa, Herkes bin türlü sebepte saysa, Sonunu düşünmeden sevmiştim. Sebepçilere toptan sövmüştüm! Ne kızıl ol dedim ne sarışın, Ne hoştu kollarına sarışın… Esrar gibi bakışın güzeldi, Bakıp kalbi yakışın güzeldi! Ben sana beddua etmiyorum, Ve bu sevdayı satmıyorum! Yine bir üçlem yaşıyor ruhum, Bilmezsin doldu, taşıyor ruhum! ....... Söz ikinci ruhumun dilinde, Silahları hazırdır belinde! Ama sana ateş etmeyecek O hep seninle hiç gitmeyecek! Sana sade saadet diliyor, Mutluluk hakkın, oda biliyor. Diyor ki: Tanrı yardımcın olsun, Bütün güzellikler seni bulsun… ...... Üçüncü ruhum bak, cebelleşti Tüm dostlarıyla da helalleşti. Şimdi yüreğim onun özüdür, Bu sözlerde hep şahsi sözüdür! Bunca şey yazılıp çiziliyor, Beyhude, zaman hep azalıyor. Kelimelerin anlamı yoktur, Anlam, somut olduğunda çoktur! Evet, şair kelam sakınmaz, Kağıda su değer, okunmaz! Bu mısralar kalmazlar satırda, Belki kalmazsın sende hatırda! Şimdi yine harman karacağım, Ve keskin bir tütün saracağım! Evet az var düğün arefene, Bu cigara senin şerefine! …… İşte hepsi ayrı telden diyor, Hepsi inanki beynimi yiyor! Üçünün müştereği çok azdır, Sevdikleri bir kış bir de yazdır! Ancak sende müşterek buldular, Bu hemfikri heceye saldılar: “Güneş gelmesin isterse göğe, Ben baharımı erteledim, Esrarca bir kez bakarsın diye, İntiharımı erteledim!” SelimPusat... |
kurtulmak istercesine çağırırsın!
Bir üçlü olsa dersin, ciğerlerin için bir demet haşhaş
radyoda müziğin en arabeski, çalan şarkı damarından tutar seni
sürükler peşine...
usulca parmaklarının arasında döner jilet,
bileğinde titremeye başlar!
git ve gel lerde dolanır aklın...
geceler s abah olmaz asla!
sabahın olmadığı bir sabah
uyanırsın belki kan revan bileklerin
yahut boynunda keskin bi urgan sehpadan feragat!
tanrı katındasındır!
arar gözlerin yari;
heyhat!