Uçuk'ÇA AŞKbu gün aklıma seni koymuştum tüm gün düşlediğim cemalin gitmezken gözlerimin önünden ilk ışıklarına açmıştım gözlerimi sabah çayının deminde dudakların bardağın en sıcak yeri yanakların lokma niyetine atıştırırken bakışlarını daha yoluna atmadan bir adım yollarına hasrettim o kadar özlemiştim ki seni o kadar görmek istemiştim ki bugün seni akşamda olmak bilmemişti zaman durmuş gibi anlıktı sana önceden kurduğum cümleler ya beni dinlemezse ya dinlemeden çekip giderse korkusu ... ezberlemişti sana söyleyeceklerimi bu yüzden sonunda seni alıp mutlu sona ulaşacağım zaman gelmiş çatmıştı hava akşama hislerimse beni telaşa / çalmaya başlamıştı ve soğuktu ellerimse sıcak sırtım buram buram ter ama içim içim titriyordu işte sabahtan bıraktığın izlerine takıldı gözlerim kapı eşiklernde izlerin kalmıştı sana gelmiştim kapının fireğine çöksem kapı açılcak yüreğim yüreğine açılacaktı tutacaktım ellerinle birlikte hoş bakışlarınıda derken; kapı açıldı ve sen yoktun gül gözlüm aradım, sordum seni akşamı ettğin vakti bitirdiğin herkeze... gitti dediler inanmadım önce bekledim saatlerce bir umut her an çıkacakmışsın gibi kapıya her baktığımda kapının üzerinde gözlerime takılan burgu vidalar içimi oyarken can yakarcasına seni bekledim çıtım çıkmadan öylece lambalardaki gölgemide sakladı gece izlerinin üzerine rüzgar değdi yağmur düştü seni benden almak için yarıştı tabiat kızıştı acımasızca şimdi ne zaman karanlığın karmaşasına perdeyi aralayıp çıkarsam gözlerimi gözlerim düşer karanlığa pekiya o karanlık alıp götürürmü dersin benim bakan gözlerimi sana sen tutar yakalarmısın o bakışları çekip alır mısın karanlığın sığından aşk diye U Ç U K |
Ama her güzel şey gibi buda bitti.
Çok çok güzeldi. Tebrik ederim
Yüreğine sağlık