ACININ ZAPTİYESİAğlamak istiyorum, ağlamak. Şu halim, Ergene gibi bozbulanık ve Ağlayan Köprü gibi ağıt… Şiirle, zamanın nerelerini işledim bilemem. Yokluğun, ACININ ZAPTİYESİ gibi tuz döverken tepemde. İki sevgili görsem elele , içim yanar. Ve dilim bozgunu, yalnızlığı kanar... Şair abiler gelir aklıma, Kavuştağı , “benim meskenim dağlar” ya da, “başın öne eğilmesin” diyorlar... Trakya’da Orfeus çilesiyle, “ilk günah” ı, hatırlatan fülütüy’le , (......) sevdasında, bir otlar bitmedi kuru kafamda... Mahya Tepe’den İda Dağı’na kadar kırmızı karanfiller açılır. Kız su içer, köy yanar, deli taranır, yangın bitene kadar... Güneşin altında, canımın dermanına, yeni şiirler, türküler söylerim ateş alev... Çifte değirmentaşı döndüren, yüreğim gelincik tarlası. Ve kavuştağı olmayan, kanıma, iliğime işleyen ulusal ağıt yarası... Korkarım yine, Bahar’lar hüzün açacak. Niye akla gelmez, Göçünmedeyiz ! Kalanlara selam olsun, Seni de toprak uyandıracak... Mustafa ERMİŞ 12 Aralık 2007 Ağlayan Köprü: Pehlivanköy-Uzunköprü Yolunda ve Ergene Nehri üzeride bulunan tarihi bir köprü olup, Pehlivanköy İlçesi arazisi içindedir. Ayrıcalıklı bir tarihi söylence- si vardır. Mustafa Ermiş Şair-Gazeteci-Yazar. |