kutupŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiirin hikayesi:
yok kardeşim, olmuyor; adı bile bana yetiyor baharın ne zaman ki bulut soluyor, yüreğim işte böyle, leylâ gibi boş bakıyor. devran bizi hiç bırakır mı? karlar ne zaman ki suya dönüyor, bu ateş, fenâ sarsar adamı; cemrenin düştüğü yeri yakar. kutup ------- neden şaşırıyor zaman rengini? kutup ------- içinizdeki buzları çözmenin zamanı geldi.. saygılarımla..
aslında, bahara kızgınım ben,
nedense bir başlayıp, bir bitiyor hem sırtından vuruyor, kalleş hem de yüreğine çakıyor adamın, kırgınım ona ben, dargınım, içim acıyor. nasıl bir zaman ki bu? kapını çalıyor densizin biri, belki de kurnaz bir tilki oyunu, fiziğin yasalarını da gözüne sokuyor, sanki herşeyin bir ilki, bir de sonu varmış gibi hareket çekiyor. ilkbaharmış, sevsinler! nasıl da can alıcı gibi gelir o, bir bilseler cemre düşecek diye deli gibi bakarlar, çiçeğini alan damlar, goncaları öperler, boşanmış yılkılar gibi bunlar, ’kim vurduya gider’, pençe darbeleri kapanın elinde kalır sevgiler, kırlara yayılır sonra hepsi, canına okurlar papatyanın. sonbaharmış, hadi canım! ne zaman bitti bu gülün kokusu? daha, tadına bile varmadan kestiler, yüreğin hâlâ yazdan kalmadır, incecik gömleği ayazları, kime sorup da başlattılar? yani, fenâ incitiyor bahar; neden mevsimleri bir yılın içine konduruyorlar dördü birden aklını çeliyor adamın, yeminle! bilirler ya, bunların ikisi kötü bakıyor; filizlenen yürekleri bir yeşertip, bir solduruyorlar. çaresi kalmadı artık, çıkar yolu mu var? bana yetti bunlar, taa burama kadar geldi, almadı kimseler, ciğerimi yakan yükümü, adama fenâ koyuyor bu hâller. belki de bir yolu var; bir can simidi yılanla sarmaş dolaş olmak gibi, beline sarılıyorum, can havli, sevdama nefes aldırıyorum, saldırıyorum mevsimlere, öfkeli yüreğimdeki baharları kaldırıyorum.. 30-31.12.2008 |
şiirime uğradınız, onur verdiniz..
esen kalınız. nice senelere.. saygılarımla.
orhanTİ.