Geceye...
‘Nerede yitirildim ve kim yitirdi bilinmez
Bir kayıp hikâye saklıdır içimde Bir şiirin üçüncü mısrası gibi kopuk Beni nerde bulsan tanırsın, ağla/yan…’ Ne zaman, Kendimi anlatacak bir cümle kursam Deniz rengini değişir Aldırmaz taş sektirişime. Öylesine, Bir uzun hikâyeye dönüşür Kısacık diye düşündüğüm o cümle. Sonra gözlerimi geceye yatırırım ben Yıldız yıldız hüzünler birikir gözlerime Bir efkâr kilitlenir göğsüme Uzanıp bir sigara yakmak isterim Ondan önce tutuşurum, İçimdeki ateşle. Üç beş nefeslik suskularım olur duman Tek tük öksürükler salınır dudaklarımdan Söz düşer heceye anlatamam, Ağlarım… Hani bir gören olsa beni Gecenin zifirindeki nakışım ben Sökmeye kalksa geceden beni Ben yine geceye tutunup ta kalkarım Sabahlar büyütürüm düşlerimde. Kirli camlar mıdır göremem sokağı Gözlerimde birikmiş buğular mı? Söyleyin Allah aşkına Her gece saat üçte gonk vurunca geceye Benden başka var mıdır duyan Gözyaşları eşliğinde. Al git beni hüzün denizin mavi göğün sapsarı olduğu yere Hem ufukta kilitlenmiş gözler benim değimli Bırakın ağlayayım gönlümce. /her hece çok şey söyler belki, Ama çok şey söyleyemez bendeki yüzlerce cümle/ |
Ama çok şey söyleyemez bendeki yüzlerce cümle/
okurken kendime bir kaç cümle hazırlamıştım
ama bu son iki cümlen bir tuzak usta :))
onlarca yüzlerce cümle kurabilsem boş
sana sen hiç susmayacaksın
bırak ağlasın gözlerin buda bir çeşit arınmadır
acıdan
saygı ve sevgiler ustam, araratın duygusal kartalı
...Ş İ N