Aşk bitti. Kalemim kırıldı. Ben yine eski ben oldum Meydanlarda Dünyada aşk kalmadı. Kalanlarsa perişan oldu Herkes değişti. Bir tek ben şiir yazar oldum Aşk sana bağlılığını yitirdi. Sevgi seni şımarttı. Bende aşka küfür ettim Her zamanki yerimde
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aşka Küfür şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşka Küfür şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu öyle bir devir ki sevdalar yalan olmuş Aslı için yanmazdı Kerem yaşamış olsa Sevdaların yerini hayvanî şehvet almış Leyla’yı hiç anmazdı Mecnun yaşamış olsa
İnsan Hakk’a dikilip Mal’a boyun eğince Kullara kul olmayı hepten benimseyince Şirin paragöz olup hani Kat/Yat deyince Asla dağdan inmezdi Ferhat yaşamış olsa
Gösteriş budalası her gün bir çeşit giyen Gönlü erkek çöplüğü türlü türlü halt yiyen Sevdasını satarak hani makamın diyen Arzu kıza kanmazdı Kamber yaşamış olsa
Maşuku gördüğünde timsah gözyaşı döken Gezen tavuk misâli devamlı pislik keken Bir lokma bir hırkaya yüz burup burun büken Zühre’yi hiç tınmazdı Tahir yaşamış olsa
Uçkur düşkünlüğünü gereği sanıp aşkın Para ayıbı örter diyecek kadar pişkin Şatafat müptelası etikete çok düşkün Selvi kıza dönmezdi Emrah yaşamış olsa
Sevgilinin yoluna süpürge etmiş saçı Sol göğsündeki sızı acıdan daha acı Yeter ki para görsün ebu ceddi taklacı Kerem’i dost sanmazdı Aslı yaşamış olsa
Uçkur altı beyninde şehvet onulmaz yara Ahlak anlayışını sallandırarak Dar’a Her limanda sevgili arayan kart zampara Mecnun ile yunmazdı Leyla yaşamış olsa
Utanmaktan vareste mumla aranır arı Kırdığı cevizlerin bin bir olmuş miktarı Geçmişine küfreden taş ocağı tüccarı Ferhat’a el banmazdı Şirin yaşamış olsa
Hareketleri tuhaf konuşması biçimsiz Altın tasta sunulsa zehir gibi içimsiz Megaloman bir manyak geçimsiz mi geçimsiz Tahir ile onmazdı Zühre yaşamış olsa
Meydanı boş bulunca nara atıp çağlayan Sıkıyı gördüğünde tabanları yağlayan Namerdin kapısında sabah akşam ağlayan Kamber’e can sunmazdı Arzu yaşamış olsa
HİDDETÎ der dünyada kara sevda kalmamış Seviyorum sananlar aşk gölüne dalmamış Doğduğu günden beri asla adam olmamış Emrah’la dert dinmezdi Selvi yaşamış olsa