kusurkusura bakma dünya keşfettik her yanını en derinine kadar en yükseğine çıkıp diktik bayraklarımızı attık naralarımızı sıkıcı gelmeye başladın ah uzayda bir yerlerde biraz oksijenle su olsa çoktan delmiştik elli bin yerinden binlerce ışık yılı uzaktan tüm şirinliğiyle gözüken masmavi elbiseni şu kozmos aleminde ölü gezegenlere rezil etmiştik seni kusura bakma dünya bizim cinsimiz türümüz bir alem doğarken ağlarız evvel o ara sevinir ayağı büyükler ve büyüdükçe zevk alırız ağlatmaktan siyahımız beyazımız ayrı bir canidir kabiliyetince bakma otla beslenip ara sıra et met yediğimize her asrın başında ortasında sonunda kanımızı içmezsek türlü caniliklerle ne anlamı olur ki barışın kardeşliğin ve bu pislikler karalarında yaşandığından silkinir kıtaların ülke ülke şehir şehir raconda buna zelzele denir ne oldu bizi izlemekten canın mı sıkıldı mars senide halledeceğiz hiç merak etme tamponuna rahmetlide sollardı yazan doktordan az kullanılmış ilanıyla rahatça satılan ruhsata işlenmememiş muayenesiz tüple dahi çalışan uzay mekiklerine atlayıp ışık hızında üzerine inince gör bak ne hale sokacağız yalnızlık mağduru kraterlerini alemde efemine bir üslubun olacak herkes tanıyacak seni en zehirli on canlının içinde yokuz nasılsa sahtekar yüzlerimizden daha acı ihanetlerimizden daha keskin başka bir zehir varda benim mi haberim olmadı yoksa kusura bakma dünya içimizde bir DNA sarmalı yazılmış nokta nokta ne mal olduğumuz ayan beyan ortada canımız buna sıkılıyor bu aralar medeniyet adında piç bir mahlukumuz var belden altı fahişe belden üstü canavar .........................z.ersoy |