DATÇA DA SABAH
Güneş doğdu doğacak dağlar mosmor
Deniz eflatun Datça uykuda Datça yorgun Sabah yeli Uzattı elini Çağırdı beni Gel dedi gel gezelim beraber Rüzgar çılgın ben deli Dolaştık baştan başa sahili O bir şemsiye devirdi Ben kağıtları uçurdum İçimdeki çocuğu havalarda koşturdum Şimdi gökyüzü yangın Deniz altın Çakıllar yakut renginde Rüzgarın eli hala elimde Geldik koca çınara Yanyana oturduk Konuşmadan konuştuk Anlattı bana ağaçları dalları Bende söyledim gönlümdeki hiç bitmeyen baharı Güneşin ışıkları yayılınca Datça ya Dedi benim işim bu kadar Sana artık elveda Yarın burada bu saatte görüşelim Diyemedim ki Allah kerim Güneş her gün doğar yeniden Ama ben... Çıkardım yüreğimi çınarın dibine gömdüm Bedenim boş gönül kafesim bomboş İstanbul a döndüm CAN DOSTLARIMDAN ALTIN DAMLALAR ......................................................................................................... Neşe Kızılyar’a güne doğdu doğacak mor dağları ardına kızıl tan sis ağacak kıyı uyur gardına seher yelden tozatır dost elinden uzatır delinden yel kazıtır uyur uyan derdine şemsiyeyi çevirdi kör körüne devirdi ayaktan ki gevirdi kişi gitti yurduna göğün yüzü yanıktı yelden deli tanıktı ayağa kalk sanıktı gözü kaldı pardına ah dedi İstanbullu şiirde allı pullu ozan efemde çullu çatamadı merdine 260512çiğdem şiiri yine okudum inatla yordum sağlıcakla Ankaradan selamla ..............................ramazan.efe .......................................................................................................... |