Akıl ve gönül-yılların yorgunluğu bedenine vurmuş, Köşeye çekilmiş ölümü bekleyen bir ihtiyar gibi, El etek çekme zamanı geldi bu aşktan, Köşeme çekilmek hani seni görmeden tanımadan önceki halime dönmek, -Sonuçta her şey kalpte başlar, anlamlanır ve kalpte biter, Gönlü meyletmediyse kalbindeki yerin, Efendinin gözünde kölenin değeri kadardır, -Gönlümü nasıl köle ettin kendine, Gözlerim kör olsun ki gönlüm azat edilsin, -kuşatırken aşk ruhumu, Aşkına gönüllü köle olurken gönül, Azatlık ne kadar zor, -ama vazgeç ondan vazgeç gönül istediğin bu değil, -istediğim bu; Ne uzaklaşması zor, ne de yaklaşması kolay, Ondan ıraklık ölüm, ona yakınlık hayat, Şu koskoca dünyada bir hiç der geçer gönül ölümden ama hayattan, -vazgeç gönül seni duyan yok; Yaraların hiç kapanmıyor, Her seferinde kanatıyor, ağrıtıyor yeniden, -ağrıtırken bir başka güzel, kanatırken bir başka, Yüreğime kanlı hançerle çizerken aşkın haritasını, Bilmez misin ki bülbülün feryadı Gülşen de kokladığı güldendir. -sonu gelmez gayretlerden vazgeç gönül, Göz yaşların doldu taştı kandan bir nehir, Sonuçta insan bir kere doğar ama bir çok kez sevebilir, -haram bana bu can, bu gördüğün her şey, akıttığım yaşlar, Bağrıma ateş düşmüş bir kere, Zakkumun zehrini sunmuş aşk zümrüt kasede, Vazgeçmek mi her gün ölümü tadarken… Ah benim yarim, elleri yedi Beyza, Elif gibi boylu ve çiçekler gibi zarif, Bir bahar gününe benzer her şeyiyle, Akan bir ırmakta duruluğu berraklığı, Havada ferahlığı ciğerlerin de gezinir, Çağlayan bir şelalede sessizliği huzur verir, Ah benim yarim; Elerinde kardelenler, parmakları her gece boynuma dolanırken, Can damarları kadar cana yakın, Ah benim yarim, Şakaklarına zülüfleri dökülür, Saçının en titrek teline bağlanır gönlüm, Ah benim yarim, Melekleri kıskandırır güzelliği, Yüzünde bir füsun cennetten bir bahçe var, Ceren bakışlarında tabiatın güzelliği, Rengarenk güller, karanfiller, laleler, nar çiçekleri kadar narin, Ah benim yarim, Hasletleri huyumdur, düşünceleri düşüncem, duruşu duruşumdur, İncitmez benim yarim beni incittiği kadar bir böceği, kır çiçeğini, Karıncalara basarken ayakları karıncalanır, Ah benim yarim, Geceleri mehtabını verir aya, Gündüzleri güneş ondan alır parlaklığını, Fedakardır benim yarim, Bazı geceler de yıldızlara verir ışığını, Ah benim yarim, Benim yarim öyle birisi ki anlatamam, anlatmaya dilim varmaz, Kelimeler zaten anlamsız yarim karşısında, Ah benim yarim, onu öyle çok seviyorum ki beni hiç sevmediği kadar… -vazgeç gönül vazgeç, ne desen boş, vazgeç, kıyısı olmayan bir denizde kürek çekmek gibi, -beden sen toprak olacaksın; ben ise bu aşkla ebedi, Sen vazgeç; vazgeç demekten…. Hamdi Güngör |
- S A Y G I L A R -