EYLÜL YAĞMURLARI
“Son bahar yangınları, gözyaşıyla söner mi,
Bir son baharda giden, bir hazanda döner mi...” ****************** Çığlık çığlık bir eylül, tüm sessizliği bozan, Çiçek dalda kurumuş, gülün boynu bükülmüş... Bu son bahar, kim bilir, belki de bu son hazan, Sararan o yapraklar, belki son kez dökülmüş... Boz bulanık dalgalar, öfkeli, kül renginde, Ayın şavkı kaybolmuş, karanlık bir enginde... Bir tufan habercisi, gökyüzünde bulutlar, Kuru toprağa inat, sağnak sağnak yağıyor... Sanki hicranı içmiş, çökertilmiş umutlar, Elem dolu yüreğe, nispet yapıp ağlıyor Her damlada yüreğe, gökten bir çığ düşüyor, Rahmete hasret yürek, her damlada üşüyor... Bu yağmur, yürekte yananı söndürür mü? O da gözyaşım gibi, bir çukura akacak... Sadece “gelir” demek, gideni döndürür mü? Gözler yine hüzünle, o yollara bakacak... Her hazan gelişinde, gözyaşıyla titremek, Bir avuç kızıl gülle, umutsuzca beklemek... Hazan acı, hazan yas, hazan ayrılık demek, Son bahar yağmurları, neler götürdü benden... Ağlaşan her eylülden, hala vuslat beklemek, Yüreğimi, hazanlar koparttı bu bedenden... Ağıt dolu, yas dolu, dilimin her hecesi, Güneşin son batışı, gece, vuslat gecesi... Sanmam artık tükensin, gönüldeki yeis, yas, Eylül yağmurlarına karışsın, aksın, gitsin... Sanmam yağmurla sönsün, yürekte o ihtiras Kim istemez gözlerden akan bu yaşlar bitsin... Eylül yağmurlarıyla nefrete dönen sevda, Sanma unutulur da, hazanla eder veda... |
Kutladım şairim kaleminizi :)
Saygılarımla .