Ökkeş taşlamasıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Her yamuk şeyi,
Ökkeş’ten bilenlere yazıklar olsun! Saygılarımla.
Baksana Ökkeş,
Ne güzel kokuyor çiçekler, Atın terkisindeki sinekler, Ne kadar beleş. Anlasana yavrum, Portakal çiçeğine muhalefet eder, Keçiye ait mühim leblebiler, Takma kafana uçan her şeyi; Kokarca bile gaflete düşer, Zaten omzuna konan nesne, Kuşun kireçli kakasıdır. Mütemadiyen atlar kurbağalar, Dere içinde sopa yerler çünkü, Suda yürüyen böcekler, Neden hep yaya giderler? Mürekkep Balığı bile tükürür sokağa, Dikiş bilir Deniz Yıldızı, Terzidir, kolunu diker, Nam-ı diğer fasulyeyi herkes bilir; Feci kokuların tek sebebidir. Ne oluyor, tabiat anacım? Bir vızıldama var sanki, Oldukça karışık kafamın içi, Sanırım yok bunda hiç devletin suçu; Bunların hepsi de, kulağıma kaçan o sineğin işi. Karıncalar ekmeğini taşıyor bak, Kaç kilodur yükü asla sormaz, Hamamdaki böcek, nasıl duşunu alır? Arılar da balından sana vermez, O zaman malı kim götürüyor? Dünya seni yamuk bilir, Ökkeş, Saf yüreğini de oyun beller, Sevda can yakar, bilir misin? Gözlerin nasıl da parladı bak, Fırıncı mısın, nesin? Tamam, şimdi anladın, Ökkeş, Bir günahın olmalı senin, Bak işte ateş, şansına küs, Dünyada hiç düşeş atmadın. 18.04.2008 orhanTİ |