ÇIĞLIKLARA BOĞULURKEN MARMARİS
Gözlerinde kara sürme,
Dudaklarında volkan gizli, Birbirine dolanır ayaklar, Gerdanı kar tanesi, Dokunmaya kıyamazsın. Deniz çarşaf gibi, Saçlarından almışçasına, Başaklar rengini, Nereden çıktın karşıma, Hazan akşamlarının gece vaktinde, Hiç acımadın bana, Gözlerini dikerken gözlerime, İçimde tarifsiz bir his, Yakar tenimi parmakların, Çığlıklara boğulurken Marmaris, Anlamını yitirir zaman, Kar beyazı teninde kardelen, Öpmeye bile kıyamam, Yosun tutmuş gözlerinden, Kâşif miyim neyim? Koylarında kaybettim ruhumu, Tırmanış gökkubbeye, Zirvelerinde buldum sonsuzluğu, İfade ettin yarım Türkçeyle, Kendini, hayatını, mutluluğunu, Dedim nice kadınlarım var, Hasretinde yanıp, hasretle yandığım, Çıkmaz hiç birine yollar, Düşlerimi teninde bıraktığım, Hüzünler sardı sıcaklığında, Dünyamı kaplarken sis, Haykırışlarım dudaklarımda, Çığlıklara boğulurken Marmaris. Ne bir daha çıktın karşıma, Ne aynı yollarda vardın. Bir yanda çığrış bağrış, Kafayı çekmiş bir kadın, Bir yanda pazarlığa durmuş, Satıcısı yüreğindeki acıların, Ekmek davasında birileri, Peşindeyken üç kuruş hesapların, Ben yana yakıla arıyorum. Başak renginde düşlerimi, Gözlerde yok o bakış, Dudaklarının yok ateşi, Yaşananlar yalanmış, Hakikaten adın neydi? Hatırladım, Ursula. Bu koca şehir sensiz, Söyle neredesin, Hangi köşe başında bıraktım, Hangi yollarda beklersin. Gözlerinde beni hapseden kadın, Her yerde yüzünü görüyorum. Sensin denize akşamla düşen akis, Canlı olan her şeye soruyorum. Düşlerimde ben sende hapis, Sen de artık yoksun. Çığlıklara boğulurken Marmaris. BAKİ EVKARALI |