DÜŞLERİN BEDELİNİ ÖDEMEK
Gecenin mahur serinliğinde,
Bir düşün peşine takıldım. Bir kurgudan hayata düştüğüm yerde, Aldığım nefesi iliklerime kadar çektim. Duvarlara düşen gölgelere inat, Kendi izimde kendi sesimde kaybettiğim, Bir meltem esintisiyle kimliğimi aradım. Paslanmış umutlara gebe duygularla Ya da başka bir heyecanla Yaşamın anlamına aldırmadan Evrenin ölü hücrelerinden doğan El değmemiş iklimlere gidiyorum… Saçlarına yıldız iliştiren çocuklara gülümseyerek Düşlerimle gidiyorum lalelerin uyuduğu vadilere.. ……………………….. Geçtiğim her toprak bengisu kokar Yüreğinde okyanus dalgası taşıyanlar anlar Anlar beni, destanlarını yazan nazendeler Nasılsa her ölümlü çiçek kendi küllerinden doğar… Ay karanlık yıldızlar suskun olsa da Gece bir zindan karanlığa bürünse de Eyleme dayalı gözyaşlarımı biriktirdim Geç kalmış pişmanlıklarımı ıslatsın diye Apansız gidiyorum bir düşün peşine.... ……………….. Mart soğuğu değince Uyanır elbet hücre hücre ölen tenim Her çiğ tanesinde bulurum kimliğimi Kar,kış ve fırtınalar üzerime gelsin, Ne çıkar! Issız vadilerde laleler bana gülümser Sahte gülücükler değil bu tebessüm bana yeter.. ………………. Ey geride kalan soylu şehirliler,sevgililer, Nasılsa bir gün bu gidişin hikayesini anlarsınız Gecenin bir vaktinde kaybolduğumu Düşlerimin bedelini ödediğimi anlarsınız.. Anlarsınız kelimelerin yaşamdan doğduğunu Hayatın cümlelerden ibaret olmadığını Koynunda kelebekler yaşatan lalelerin, Eylüle vurulan ezgisiz türkülerini, Şarkılarını dinledikçe anlarsınız beni… ………….. Zordur biliyorum her zirvenin durağı, Adresi sevgiye çıkmaz belki, Yine de her çıkmaz sokağın, Hafif melankoli anısının olduğunu, Soylu migrenler sunan düşlerin, Mutlak bir hüzün leylası vardır. ……… Bazen hüzünlerde yorulur yollar gibi Silinmez bir iz bırakır çekip gidenler Yorgun düşenler anlar beni Çünkü ayak izlerimde kaybettim kimliğimi Yaşamın ince bir sürpriziydi bu ters açı Kalbimi acıtan antik mızraklara aldırmadan Ayak izlerime gideceğim biraz kendime Bu ayrılık bu düş kurgusu, Derin yaralar bıraksa da belleğimde Her öldüren aşkın ilacını içerek gideceğim… ……………. Ne görselliğin saltanatına kondum, Ne de sahte gülücüklerin tahtına oturdum Sadece karaladım takvimdeki hatıraları Kaybolmuş kimliğin ilanını verip gidiyorum. Nedense gittiğim her yol, Mevsimsiz yalnızlıklara çıktı. Bir çılgınlıkla yaktım tüm gemilerimi, Dönüşü olmayan bir yolculuğu göze aldım. Prangalar vaktinden önce pusu kursa da Ruh isyanımla bir başkaldırı destanı için, Kayıp kimliğimi lalelerin vadisinde arayacağım…… …………………. Yaşadığımız ve yaşamak istediğimiz; Ne mutlu son, ne de kavuşmak değildi. Bu dizeleri yazdıran, Karşılıksız kurulan bir düşün bedelidir. Beyaz lalelerin can aldığı, Cemresi ertelenmiş baharın müjdesidir. |
Yada özgürce yasayabilecegimiz düsler kuralim..
Eline saglik güzeldi.