Olta
Bir gün;
Cemre düşerse yüreğine Titrersen ateşten yalnızlıklarda Uzakta arama Sorgula geçmişini Ve o sabahı anımsa..... Vurup bencilliğini sırtına Gittin! Bakmadan ardına Umutlar yandı Yandı o noktada..... Görmedin! Görmedin ki, Dön diye bakan yüreği Her boşverişinle Gün gün eridi Kör sabahlarda........ Ara nedenini Arama beni! Ben bile bulamıyorum ki Bulamazsın Kararttın seherleri Umursamazlıkla........ Bir gün, Farkedersen ’BİZ’ diyebilmenin özelliğini ’Ben’ diye başladığın Acınmaları anımsa O gün; Ağla! Ağla, doyasıya...... Sakın Yastığıma sarılma! Üşür sonra İnadının rüzgarıyla..... Birikti boğazımda Atılan sağır adımların Geri alma! Anasını satayım böyle aşkın da! Güven sorunu yaşarmışsın Havan bozar Balık tutamazsın sonra.... Kurşun yarası kapanır da Suskunluğun acısı kalır Yakar sabrı dalga dalga, Sınırı var Fedakarlığında...... Boşver, Sen bana aldırma Ne işi var ki aşkın Senin yanında! Vur sırtına oltayı Tutulacak çoooook balık var daha Devam et Öldür! Yok et tamamını Umarlarsa sevgiden Bir lokma... Taktın hayalleri oltanın ucuna Salladın deryaya Kıvrandı, kıvrandı umutsuzca Boğuldu! Tuzlu suyla sevda....... Ben görmeyeceğim ama Katil yazılacak mezar taşına! Nurhayat Nalçacı |