ÖFKEÖfkemin atları koştu dört nala, Atladım uçurumlardan uçurumlara... Gözlerimde çakıyor bir sürü şimşek, Ellerimde gemini tutamadığım atlar, Götürüyordu öfkem beni karanlıklara... Sinsice tutmuştu, sımsıkı şeytan, Pençesi ensemde, gür saçlarımdan. Boşaydı çırpınışlarım kurtulmak için... Öfkemle gelmişim boğaz boğaza, Mahmuzlarken atları göklere doğru, Dağlardan yükseldi keskin bir soru, Sanki annem haykırıyordu: ’Hey! Ne bu hâl? Etmem hakkımı helâl...’ Belirdi karşımda babamın yüzü, Bakışları üzgün, dili lâl... Hükmettim birden ellerime, Koydum kocaman bir buz dağı sözlerime. Eridi şimşekler damla damla gözlerimde... Gemleri çektim, Birden şaha kalktı atlar, düşecektim. Acı bir kişneme; at mı, ben miyim? Kapattım gözlerimi döndüm geriye, Şimdi rahvan gidiyor atlarım yine... Annem bakıyor, gözleri nur nur, Yaslandım kayıp giden ak bulutlara, Gözlerimde yaşlar, Yağıyor yağmur... Hâlenur Kor 26-6-2007 |