-Başlıksız-
ince bir yağmurla
bütün bir yalnızlık kaybolup gitti. geri gelmiştin; sonbaharın yaprak döküntüleri arasında öyle bir zamanda da ,koca kentin ışıkarında yapayalnız bırakıp gitmiştin oysaki kimse kimseye git yada kal dememişti. o gün kuşatılmış bir kenti savunuyordum milyonlarla sen ,sen karşı yakadan top atışlarına tutuyordun kentimizi. güvercinler saçak altlarında mırıldanırken ince bir yağmur pencereleri dövüyordu, birşeyler anlatırcasına, ağaçlar çiçek açmıştı,zemheri ayazında çocuklar kardan adama kömürden gözler naklediyordu ustaca donmuş bir dereden ağlarını çekiyordu dinamit gürültülerinden,harabeler dökülüyordu; uzak bir yerde mezepotamya ağlıyordu. sen umursamazca basıp geçiyordun, oysa ki inceden bir türküyle vuruyordu yağmur hızlı adımlarla geçerken kirveler bütün gece sesizce geçişlerini izlerdi. |
Romantik bir anlatım..
Nice güzel şiirlere
Saygılar