EZGİLİ RÜZGAR
ezgili rüzgar
nasıl kutlanır ayırlıklar nasıl söylenir bilmem ki ayrılığın musikisi hiç bilmem bunları, nasıl olur ayrılığın sevinci, hangi renklidir hüznün kendisi mektupları neresinden yanıktır,yaraları nerelerdendir bilmem ki gün doğumu nasıl izlenir çiçekçiden dalga vuruşlarında nasıl köpük olur ayrılıklar ıslık çaldıran mağralarım nasıl olur şimdi nasıl,akacaktı gülücüklerim, sonbahar yaprakları misali,kuruyup gidecekmiydi göz yaşalarım şimdi masallar ülkesine nasıl gidecektim hiç .... oysa hiç yaşamamıştım bunları tadmamıştım daha önce hiç sevgi suyunu... içmemiştim kana kana aşk şarabını daha önceleri.. aşkı tanımlayacak ne gücüm var nede... ezgili rüzgarlarda yürek mi can mı? hayal mi? istenilen arzu edilen mi? yoksa .... ölüm uykusundan uyanmış bir kuş gibi çırpınışlarda kalbim ... nerdeydim,bu neyin çırpınışı?.. bumu aşk?.. direnişmi?.. bulmak ölümle oynamak gibiymiş meğer... şaşkınlığımı tadmadığım şarabı senle yudumlamamdan.. sakın ayıplama beni sevgili... yaşanmamış rüyaları görüyorum bu alemde... içinde de sen... senin buselerle dolu hayallerin... gözlerin.. kanımdaki ayazı başlatan alev gibiler... ölüyorum ey sevgili... aşk buysa eğer? aşkı senle yudumluyorum artık... ölüyorum ey sevgili... nasıl kutlanır ayrılıklar de bana... |