En Son Ne Zaman Eylüldü
En son ne zaman
ağladı bu şehir en son ne zaman ıslandı dudakların senli hayatımda bu şehir bir başka güzel karanlıkdan uzak geceleri caddeleri bir başka canlı,denizi bir başka mavi,martılar kanatlarını açtıklarında bir başka özgür sevgili. Yağmurlarında eylül ve sonbahar romantizmi var. Bu şehre yağmur yağdığında elimden tutar caddelere koşardık.. başını kaldırırdın dudakların ıslanırdı. Dudaklarım ıslanırdı yağmur yağardı,arınırdık. Şehrin ruhu gibi. En son ne zaman sonbahar yaşadın en son ne zaman eylüldü nefretin tanıştığımızda kalbinde geçmişin hüzünlerini taşıyordun yaralıydın sonbahar, hüzünlerini işgal eden bir mevsim,soğuk savaşların takvimi eylül ise acılarını biriktirdiğin nefret mağarasıydı. Aşk. Şehrin harabeleri gibi yıkılmış bir tarihi koruyordun cennet durağında, cehennem yalnızlığını yaşıyordun. Ağlıyordun sevgili, yanıyordun. En son ne zaman kalbini kırdılar en son ne zaman yaşadın ölümü yangınlarında sonbaharı getirdim sana avuçlarımda eylülü taşıdı bulutlar. Yağmur indi kalbine gözyaşlarından ben sana seni verdim şehrin çöllerinde açan kırmızı güller gibi kaybolan çığlıklarını, karanlığın yankılarını kırılan aynaları hapsettim yüreğime senden almadıklarımı, sana verdim sevgili. En son ne zaman en sondu sevgilim ve unuttun tüm hüzünlerini geride kaldı yaşamadıkların. Ben senden önce yaşamamışım derken, o kadar güzel parlıyordu ki gözlerin, ne zor var artık hayatında ne de imkansız umut taşıyor ruhun beni taşıyor kalbin,seni taşıyor kalbim seni Hiçbir zaman yalnız bırakmayacağım. En son seninle başlangıç sevdiğim. |
Ben senden önce yaşamamışım derken,
o kadar güzel parlıyordu ki gözlerin,
ne zor var artık hayatında ne de imkansız
umut taşıyor ruhun
beni taşıyor kalbin,seni taşıyor kalbim
seni
Hiçbir zaman yalnız bırakmayacağım.
En son seninle
başlangıç sevdiğim.
beğeniyle okudum
sevgiler
hilal.