4
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
172
Okunma

Dağlardan aşarak düze gelirsin,
Uğultunla geldiğini haber verirsin.
Sana, bir acı rüzgar diyerek geçemem.
Rüzgarmısın, güneşmisin? Bilemem seçemem.
Ninni gibi geliyor uğultuların,
Derin bir uykuda bulmak isterim kendimi,
sardın her yanımdan, sarmaladın beni,
ninni sesleriyle dalarken uykuya;
Haşmetinle sardın her yanımdan,
bir daha uyanmamak üzre çıkmam koynundan!
Ne yana kaçsam yine senden geçemem!
Umudum yok! Ne yarına, nede senden yana.
Sen gönlüme doğan bir güneş,
Sen bağrıma esen bir poyraz gibisin!
Kah yakıyorsun, kah üşütüyorsun!
Ne cehenneme, nede cennete benziyorsun!
Ne desem sana, sen nesin, ne değilsin?
İkisinin karışımı cennetle, cehennem gibisin!
Süzülerek gel dağlardan, bir türkü yaz bana.
Aşktan, sevdadan yana...
Rüzgarlar essin mecnunun çöllerinden.
Sular aksın Ferhat’ın dağlarından.
Koru beni Kerem’in yakan korlarından.
Güneş ol tepemde, rüzgar ol arkamda,
Kopsun kıyamet sadece benim başımda!
Hadi gel dağlardan süzülerek...
Bir türkü yaz bana, aşktan, sevdadan!
Yıllar geçti üstümden, yılların yorgunuyum!
Yağmaya hazırlanan yağmurun bulutuyum!
Sevdalanan gönüllerin, aşıkların duygusuyum!
Sorarsan eğer beni, bir güzelin mecnunuyum!
Kokla beni, açan güllerin kokusuyum!
Hadi git, uzaklaş, koklama, gül olmaz benden!
Bilesin ki, bana yâr olmaz senden!
Ben erken çıktım yola, geçen her yılda eskidim!
Sen geç kalırken, ben de asra yenildim!
Bir türkü yazda, söylensin dilden dillere,
zaman içinde aşk, sevda olsun gelecek nesillere!
Tahsin ŞAHİN (Kul SEYYAH) 31 ARALIK 2025
5.0
100% (7)