-Başlıksız-
kıyısında durup izliyorum batmakta olan koca bir şehri
sislerin ardından kirli gri ışıklar, gölge boyları uzadıkca karanlıga karışıyor, fısıltıları insanların beni nereye götüreceğini bilmeden başlıyorum yürümeye yol seçmiyorum uzun zamandır kısa cümle boylarında soluk alıp verirken yorgun düşmüş derin bir iç çekip yeniden başlamış gibi konuşmaya kurulmamış bir sofranın basında hazır beklemek gibi aç gözlülüğüm için bağışla sevginin arsızı yetiştirilmiş ruhum öpsen dudaklarımdan fazlasını istiyorum bir girdabın çalkantısına bırakıyorum kendimi köpüren suların akıntısına tutup kolumdan çeksen yukarı yada görmezden gelip yürümeye devam etsen... karnı burnunda bir birliktelikti bizimkisi ayrılığa gebe sancılı bir doğumda masada kaldık ikimizde... |