AN GİBİ
Ben bir sebeple yaratıldım
dünya bir sebeple düştü yola önce birkaç ağaç birkaç insan, birkaç hayvan toprak ve gümrah ırmaklardı akarken gördüğüm büyücüler, falcılar, simyacılar ifritlerin ayini başlayınca ayağa kalkan erkek fahişeler yoktu şimdi ateşgedelerin ateşi körükleniyor kirlilik sınırını aşan kentlerin meydanlarında varoşlarında kanla besleniyor delikanlılar nirvanaya eriyorlar evlerin damında. Tan yeri ağarırken gökdelenler arasında mezbeleliklerin kıyısından geçerek, bataklıklardan yürürüm yıldırımlar kentinde anamın duasına tutunarak yüreğimle köşklere saraylara uğramadan babil kulesinden, piramitlerden geçerek uzlete çekilmiş bir dervişin gözlerinde yürürüm kırk gece kırk asır yürürüm bir an gibi bin bir parçaya bölünmüş zaman gibi Bir sebeple yaratıldı dünya ben bir sebeple düştüm yola… Ahmet Selim GÜL |