0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
28
Okunma

Suskunluğun gizemli göz yaşları,
Yakarken yorgun yüreği;
Ansızın!..
Gelip çatıverir hüzün kaşlarına.
O, bilindik nameler savrulur dudaklarından.
Sanki!..
Dökülür bir bir anıların mihenk taşlarına...
Acı bir fincan kahvenin telvelerine
Takılırken boğazında hıçkırıklar;
Nefes nefese çektiğin dumanında
Sigaranın, solursun sanki aşkı...
Dalar gidersin gecenin sessizliğinde...
Bir türkü düşer diline dolanıverir
Adı Hasret kokan cümlelerinde
Canlanır tüm hatıralar.
Uyursun uyanırsın,
Düşersin yeniden peşine
Senden kaçan düşlerine...
Ve!..
Sabahlar oluverir,
Kaybolurken gecenin sihiri.
Kabuslara inat sökerken şafak,
Isıtırken yüreğini Güneş yavaş yavaş
Gülümser!..
Uykusuz yorgun bakışlarına...
İnatla tutarsın yakasından
Hesap sorarsın ama nafile...
Her defasında,
Öylece bakıp kalırken arkasından,
Bir öfke düşer yeniden kaşlarına...
Erdinç SERT