İnsan bu, beşer şaşar; Uyur gezer rüyada
Taşımaz, üst baş özü Öyle değil mi oğul!
Dokuz nefisle taşar ; Azar gider dünyada
Doyurmaz toprak gözü; Öyle değil mi oğul!

Dünyanın hevesinde; Gönlüne, kudur derken
Aklı başa gelince; Geçen güne dur derken
Kırağı tövbesiyle ; Sil baştan oldur derken
Doyurmaz toprak gözü; Öyle değil mi oğul!

Malın mülkün olsa ne : Çare değil her bir şey
Ne gerek var tamaha; Ardınca kalır herşey
Sonsuzluğun yanında ; Sultanlığın hiç birşey
Doyurmaz toprak gözü; Öyle değil mi oğul!

İster dinle/dinleme: Kur’an’daki hakikat
İnsan, kendi kendine; Kurar -durur barikat
Ya beyazdır ya kara; İçindeki tarikât
Doyurmaz toprak gözü, Öyle değil mi oğul!

Aşk bildiğin Goncagül; Ölçer biçer ; bi deşer
Kendini göremezse ; Muhabbeti bi keser
Sıyırır, atar artık; Yemininden bi geçer
Doyurmaz toprak gözü, Öyle değil mi oğul!
.
.
.

Yediveren gülünün; Hâk sözü dinlemeli
Ömrü ömrüne canken ; Gül yüzü güldürmeli
Gidişatın sonu ne ; Özlü sözü bilmeli
Doyurmaz toprak gözü; Öyle değil mi oğul


Ahben