0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
30
Okunma

Yine o ince sızı, taze bir telaşla
Uyanıyor şehir, üstündeki kış örtüsünü atarak.
Güneş, camlarda eskiden kalma bir hatıra değil artık,
Sıcak, elini uzatıyor perdenin aralığından.
Kaldırım taşları bile farklı bir nefes alıyor,
Yağmurun bıraktığı ıslak toprak kokusu,
Şimdi yeni açmış çiğdemin sarı dürüstlüğüyle karışık.
Bir hışırtı var dallarda, henüz tam yeşermemiş,
Ama söz vermiş, yakın olduğunu fısıldıyor rüzgâr.
Herkesin içinde unutulmuş bir melodi canlanıyor;
Montlar inceliyor, atkılar çözülüyor,
Ağır hikâyeler hafifliyor omuzlarda.
Bir çocuk kahkahası, gökyüzüne atılmış rengârenk bir top,
Ve kararsız bir kelebek, ilk uçuşunun acemiliğiyle titrek.
Kapılar ardına kadar açılıyor hayata,
Beklenen, ertelenen her şey şimdi başlama ihtimali taşıyor.
Çünkü bahar, sadece doğanın değil,
İnsanın da yeniden başlama iznidir.
Tüm kış boyunca biriktirilen sessizliğin, gürültüye dönüşme vakti.
Hüseyin TURHAL