1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
57
Okunma
En derin soğuğu tanıdın mı?
Gölgelere teslim olmuş insanların yanında,
üşümek grinin her tonunda.
İnanırdım bir zamanlar
geceleri renkleri görebildiğime;
ama artık inanmıyorum.
Renkler sustu,
dünya sessiz bir fotoğraf şimdi.
Yıldızlara dokunabilsem keşke,
durgun suda parmaklarımı hafifçe oynatır gibi.
Ayın arka yüzüne gitsem mesela,
biraz ışık toplasam—
geri dönmek için bir sebep bulmak gibi.
Bu dünyanın yeni bir enerjiye ihtiyacı var:
yeni bir kalbe, yeniden çarpacak umuda.
Her gece sabaha umutlanıyorum.
Elimden geldiğince tüketiyorum kendimi yarınım için,
hayal kırıklığına uyanmamak adına.
Sabah oluyor;
solgun yüzlerde arıyorum güneşi,
yapay gülüşlerde,
buğulu vitrinlerde.
Önümden birkaç çocuk geçiyor,
bir an parlıyorlar,
ama gölgeler çabuk buluyor onları da.
Büyüyorlar, tanınmazlığa.
Sessizce, her geçen gün,
biraz daha geceye odaklanıyorum.
Karanlığa sarılıyorum—
daha sıcak geliyor.
5.0
100% (3)