3
Yorum
12
Beğeni
4,6
Puan
98
Okunma
Gecenin Çocuğuyum
Neden gündüzü sevmiyorum?
Çünkü güneş bana fazla gerçek geliyor.
Ne saklanacak gölge bırakıyor,
Ne susturacak bir köşe…
Işık vurunca yüzüme
Biriken bütün hüzün açığa çıkıyor,
Ben saklamaya çalıştıkça
Gündüz beni ele veriyor.
Gündüz, fazla gürültülü…
Kalabalıkların arasında kaybolmuş sesler,
Birbiriyle yarışan insanlar,
Birbirine görünmek isteyen yüzler…
Ben o dünyanın hiçbir yerine uymuyorum.
Işık bana iyi gelmiyor,
İçimdeki sis dağılınca
Geride sadece yorgun bir kalp kalıyor.
Ama gece…
Gece beni tanıyor.
Sanki karanlık benim dilimi biliyor,
Sessizliği sabırla dinliyor.
Kördüğüm olmuş düşüncelerim bile
Ay ışığının altında çözülüyor.
Gece, kimseye anlatamadıklarımı
Sanki ben susarken anlıyor.
Gündüz beni yoruyor,
Gece beni topluyor.
Belki de o yüzden hep gece olsun istiyorum.
Çünkü karanlık beni yargılamıyor,
“Niye böylesin?” demiyor,
“Topla kendini.” demiyor.
Gece olduğum halimle kabul ediyor beni;
Eksik, kırık, yaralı…
Ama hala yaşayan biri olarak.
Gece olunca içimde bir kapı açılıyor,
Ruhumun karanlık odaları havalanıyor.
Karanlık, üzerime bir battaniye gibi kapanıyor
Ve ben o an anlıyorum:
Gündüzde görünmeyen yanım
Aslında gecenin sağ kalan çocuğuymuş.
Ben gecede saklanmıyorum,
Gecede nefes alıyorum.
Gündüzün sesini kısmayı öğrendiğim yer burası.
Nefesimin titremediği,
Kalbimin yükünün hafiflediği tek zaman bu.
O yüzden istemiyorum gündüzü…
Güneş doğunca içimdeki ağırlık da uyanıyor;
Gölgelere sığamıyorum,
Kelime bulamıyorum,
Gürültü kalbime çarpıyor.
Ama gece…
Gece benim yurdum.
Gece benim sığınağım.
Gece, beni kimsenin dokunamadığı yere saklıyor.
Ve ben biliyorum;
İster istemez sabah gelecek,
Ama ben yine de karanlığa döneceğim.
Çünkü bazı kalpler
Aydınlıkta değil…
Karanlıkta daha az acıyor.
12.12.2025
Zehra ündoğduer
5.0
80% (4)
3.0
20% (1)