Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Hamdioruc
Hamdioruc

Tahrifçisin

Yorum

Tahrifçisin

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

33

Okunma

Tahrifçisin

Tahrifçisin

Dünyayı istemek ibadettir şükürdür ama yetinmek inkardır...ey tefsirci tahrifcisin...Beddua haram diyen adillik esastır...Tahrifçi

Tahrifçi

Azla yetinir mi Rabçı...mantığı ne bunun...şükrünü yapacaksan azla yetinme...ilken bu olsun der Kur’an...veren el alan elden üstündür...Üstünlük kamillik ülkülü ol der Kur’an...sabret darlığa yani sınır koymaya hakkın var de bu düşünce sabırdır sabır fikirle olur duyguyla olur halle olur eylemle olur...Şükürde...neden İsmailse oğlun bir oğlan yeter diyorsun...cenneti isteme öyleyse azla yetinmek ilke değil...Kur’anın emrettiği ilkeler belli...

﴾İsra/18﴿ Kim bu geçici dünyayı isterse burada istediğimiz kimseye dilediğimiz şeyleri veririz; sonra da onu cehenneme göndeririz; oraya kınanmış ve kovulmuş olarak girer.
﴾19﴿ Kim de âhireti ister ve bir mümin olarak âhiret için ona yaraşır bir çabayla çalışırsa işte böylelerinin çabaları karşılık görecektir.
﴾20﴿ Hepsine, bunlara da ötekilere de rabbinin ihsanından kesintisiz veririz. Rabbinin ihsanı sınırlı değildir.
Tefsir

Râzî’nin kaydettiği bir yoruma göre 18. âyet 13. âyetin, “Her insa­nın sorumluluğunu omuzuna yükledik” meâlindeki kısmının açıklaması mahiyetindedir. 13. âyete göre her insanın sorumluluğu kendisine aittir. O halde kim seçimini yalnız dünya çıkarları için kullanır da mal-mülk, mevki-makam elde etmek için çalışırsa bilmelidir ki bir imtihan alanı olan bu dünyada Allah herkese her istediğini değil, fakat kendi istediği kimselere uygun gördüğü şeyleri verir. Ama böyleleri Allah’ın rızâsını değil, kendi dünyevî tutkularını esas aldıkları için artık yergiyi de hak etmiş olacak ve Allah’ın rahmetinden mahrum kalarak cehenneme atılacaklardır (Râzî, XX, 178).

Âyet, bazı dünyevî değerleri elde etmenin gerçek anlamda bir ayrıcalık ve üstünlük olarak algılanmaması gerektiği hususunda anlamlı bir uyarı olarak değerlendirilmelidir. Çünkü Allah’ın bizden beklediği “âhireti istemek”tir. Âhireti istemenin ne anlama geldiği sorusu da önem taşımaktadır. Bu iki âyette “dünya işi yapan, âhiret işi yapan” denmeyip “dünyayı isteyen, âhireti isteyen” denmesi söz konusu sorunun cevabını bulmada büyük önem taşımaktadır. Çünkü burada yapılan iş değil, o işle neyin hedeflendiğinin altı çizilmekte, yani niyetlere dikkat çekilmektedir. Zira insan dünya işi yaparken âhiret iyiliğini hedefleyebileceği gibi âhiret işi yaparken (ibadet ederken) dünya çıkarlarını da hedefleyebilir. Böylece eylemlerin Allah katındaki değerini tayin eden birinci unsur niyetlerimizdir. Bu sebeple Hz. Peygamber, “Ameller niyetlere göredir” buyurmuştur (Buhârî, “Bed’ü’l-vahy”, 1). Bir insan, işlerini, hatta ibadetlerini âhireti esas alarak değil de dünya menfaatini kendisine hedef seçerek yaparsa bu kişi dünyayı istemiş olur; fakat ibadet ve itaatleri yanında dünya işi yaparken de bunu Allah’ın hükümlerine uyarak, âhirette Allah’a hesap vereceğini düşünerek, sevabını Allah’tan umarak o işi dürüstlükle yaparsa bu kişi âhireti istemiş olur. Herkes kendi niyetine göre karşılık bulur. 19. âyette hayırlı bir eylemin üç şartına dikkat çekilmektedir: ☼a) Âhiret sevabı istenmeli, ☼b) Sadece istemekle kalmayıp âhireti kazandıracak işler yapılmalı, ☼c) Bütün bunlar inanarak yapılmalı (Zemahşerî, II, 356). Âyette inanmanın şart olarak yer alması, diğerlerinin anlamlı hale gelmesi ve sonuç vermesinin inanmaya bağlı olduğunu göstermektedir.Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 472-473

Sınırsıza en yakın olandır Rabçı...ilimde Galibiyette güçte sınırsıza en yakın olandır Rabçı yani takvalı...

Allahın esması tecelli ederken sonuçlar zuhur eder...Sınırsızdır bunu hissettirmesi için darlık ve boluk verir...imtihan yani hakkındır darlık vermek dersen bu düşünce Sabırdır...Razzaktır insanı rızık yapar toprağa...Bir çok kişi Razzak zikrini bırakır bir gün rızık olacağı için ...Hakkındır de bu düşüncedir SABIR...

﴾18/17﴿ Eğer Allah seni bir zarara uğratırsa onu kendisinden başka giderecek yoktur; ve eğer sana bir hayır verirse bilesin ki O her şeye kādirdir. ﴾18﴿ O, kullarının üstünde tam bir tasarrufa sahiptir. O hakîmdir, her şeyden haberdardır.

Allah bilinmek istiyor ve sonuçlarına razı ol...Komşunun köpeğı çocuğunu parçalıyor...İnsanın eşref-i mahlukat olduğunu öğretmelisin komşuna...değilse yüz çevirmelisin dedi Kur’an Allahın hakkıdır...bilinmek senin de görevindir komşu seçimi yapmak...Batıya giden işçilerimiz ayrı mahalleler oluşturmuşler...İç içe olma bu insan kıymeti bilmeyen ruhu köpekleşenlerle...öğüdü bu Kur’anın...ey Tahrifçi...Komşuluk öğretme rabçıya…

Kanadın varsa gökler vatanındır.Hz İbrahim devrinde Müşriki bir topal sinek mağlup etti..Kanatlı silahlarını çoğalt.Nükler de uçar...der mi Kur’an kulağı olana der analizci akıl duyar Kur’anı sınırsız ancak...Kur’an kelime bilgisine hapseden..analizci akla ermeden Üstün akla ermeden Üstün ve sınırsız akıllının gönderdiğini sınırsız anlayamazsın sınır koyarsın sunnilik ve şia bir sınır ve şimdi felaketimiz oldu...buzdolabından çıkmış et gibi zararlı oldu o eski toplum bozuldu o toplum yok şimdi çünkü...borç ver der Kur’an desen borç veren belasını bulur...dolandırılır insanaların bozulduğuna inanmayan ise...

Rabçıya azla yetin deme nefisciye de...sapı samanı karıştırma kaş yaparken göz çıkarma...

Rabçıya cennet bile az...cemal olmasa...

Hakkedene beddua var...adillik esastır ilahi dinde...

Düşmanın senden korkmalı mı...Rabtan mı korkmalı...Rabçı derki ben de İsrailde Gazze de Rabtan korkmalı...

Rabbın malı rab içindir dedi Kur’an azla yetinmemeli dünya rab için İsmailler Rab için Rabba askerlik için...dedi Kur’an...

15 temmuz bir dönüm noktasıdır "terörsüz Türkiye""terörsüz bölge o gece başladı"engel olabilecek bir güç yok artık...zaman buna şahit olacaktır 4. küresel güç olduk Pakistanın nükleerleriyle....Dünya neşten büyük bir büyük güç biz olduk.Osmanlı tokatına beş çeker tokatımız ha...azla yetinmek müşrike ayrılan paydır Rabçının payı daha büyük...

Ey sunni ey şia Tahrifçisin ey İran çini getirdin rusu getirdin suriyeye...Osmanlı toprağına alçaklık bu...İlahi dini Kur’anı tahrifçi...iran tahrifçi suud…

Tahrifçiler...15 Temmuz dönüm noktasıdır ha...

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Tahrifçisin Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tahrifçisin şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tahrifçisin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL