1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
50
Okunma
Yaşlanmanın en zor yanı nedir, bilir misin?
Bir gün aynaya bakarsın
ve kendi sesini bile tanımaz olursun.
Gençliğin parıltısı vardı bir zamanlar,
adın anılırdı, sözün sorulurdu,
şimdi ise rüzgâr geçiyor yanından
kimse dönüp bakmadan…
Eskiden ortasında durduğun hayat,
şimdi seni kenarına itiyor usulca.
Kalabalıklar içinden geçiyorsun
ama hiç kimsenin gözünde iz bırakmıyorsun.
Arkadaşlar bir bir savruluyor,
çocukların adımlarından sen düşüyorsun,
kimse bilerek yapmıyor,
ama herkes kendi yoluna koşuyor.
Ve bir sabah uyanıyorsun;
ev sessiz, duvarlar sabırlı,
kapı ise günlerdir dokunulmamış.
Kimse gelmiyor,
kimse “nasılsın?” demiyor
ve sen, içindeki koca dünyayla
baş başa kalıyorsun.
Aslında yaşlanmak;
bedenin yorulması değil,
kalbin unutulmaya alışmasıdır.
Görünmezleşmek acıdır,
ama en acısı
kimsenin fark etmemek için bile yorulmamasıdır.
Yine de bilirsin,
insan görünmez olduğunda değil,
kendi içinde kaybolduğunda yaşlanır.
Ve sen, kaybolmadan
kendine tutunursun…
çünkü bazen insanı hayata bağlayan
yalnızca kendi nefesinin sıcaklığıdır.
5.0
100% (3)