2
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
473
Okunma
İÇİN
-den geçiyor yine
İÇİM.
adını/adımla
mühürlerken
sen..
ben, surlarına,
sır’larımı kazıyıp,
avuç içlerinin
kader çizgilerine
bırakmıştım.
ölümlü bir çığlık gibi
su-sar-ken içim..
maviye sardım
adını..
adın ki
dişlerimin arasında
soluduğum
bir ezgi..
adın ki
hafif hafif esen
yaz meltemleri
rüzgarı yüreğimde..
adın ki
ilahi bir yerden gönderilen
İbrahim’in bıçağının ucundan
kurtulan İsmail sevinci..
adın ki
testileri kırılmış
ömürlerin,
akan su yolu
ten yatağına..
adın ki
sararıp yere düşen
bir yaprağın
tretuar sevinci...
adın ki
senli ıslandığım
denizimin ateş böceği,
yakamoz..
adın ki
çakır gözlerin
yaslanması elaya.
adın ki
güne merhaba diyen
ilk martı sesi
iyot kokusu
derin bir iç çekiş
kalp yetmezliği
oksijen çokluğu..
adın ki
çatlaklarından sızıp,
vadilerime akan.
eskimiş onca sözün
yenilenmesi
gramerimde.
seni istiyorum..
seni izliyorum/
g-özüme harflerin
kaçtığından beri,
yerebatan bir sarnıcın
çıkmaz sokağı kesen
ıslak gözleriyle..
en derin yerlerime
çağırırken seni,
sarsılmış kelimelerini
topluyorum
şiir bahçenden..
hep aynı yerdeyim.
bir taşla
sapanı arasındaki
o garip boşlukda
o gergin sabırda...
düştüm/düş’tün
gölgeme sığmazken
kanamalarım.
kullanılmamış zamanlarda
sana uyanıyorum/terli
ve alınganım..
serserimsin benim
zorbam
salaş düzenim..
-eridikçeçoğalıyorsuniçimde-
bu yüzden gözlerim
göğe çevrili,
ayaklarım suda
kalakalarak sende
yaşıyorum,
sende taşıyorum ki
-içimiçindengeçiyor-
bentlerime dar geliyor
ırmaklarım.
çağlayanın intiharı
boşluğa bırakmaktır
kendini
Ak..
canımın içinin/içinin içi...
-caniçim-
mühürlü
kelimelerindeki
sözler.
duraksamalar
yutkunmalar
avuç içi sadakatinde
sessiz ve sensiz
ihtilaller
ve tekrarlanıp duran
her şey.
yaşam ve simya.
yaşam ve göç.
yaşam ve sonrası...
kırılırken bütün sözler
ağız boşluklarımın
dil tutan yamaçlarında
aldırmıyorum.
dudaklarımdan akıp duran
bütün eslere ki
yürümek
inandığın bir yolda olmayınca
yitiriyor
patikalar dil bilmez gizemini..
kıymetin
susup beklediğin kadar
değil,
duygular dillenince
kuytularımda,
kasıklarıma düş/erken
zerresi her anın
ısırıp alt dudağımı
zirvelerine tırmanıyordum
dağlarının
ihtirasım ses ve yankı
bırakıyor bedenime
terin kaçıyor genzime
ve ben
deniz oluyorum.
-sanasırılsıklamım-
hayır!
bir şiire benzemesine
izin vermiyorum.
yazmıyorum artık
yaşıyorum.
ki sen bilemezsin.
yorulup kendinden
bir gün kaçarsın diye
kentime....
içimden deniz geçiyor
yüreğiM!
nefesini tut.
ve dal şimdi içime.
(...)