0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
50
Okunma

Gözümden uzakta bir bahar,
fakat burnumda taze bir isyan.
Toprak uyanıyor, her tomurcukta,
sana dair bir hatıra canlanıyor.
Kırmızı gül, dilsiz bir itiraf,
utangaç bir kalbin fısıltısı.
Beyaz zambak, temiz bir başlangıç,
söz vermenin sessizliği.
Papatyalar açıyor avuçlarımda,
’seviyor’ ve ’sevmiyor’un ötesinde.
Her taç yaprağı, senin o gülüşün gibi,
tekrar tekrar açan bir mucize.
Kokular karışıyor havada,
yasemin ve hanımeli, sarhoş bir dans.
Bu, basitçe bir botanik değil;
Bu, aşkın görünmez imzası.
Bazen bir menekşe gibi gizli,
gözden kaçan, ama hep orada.
Bazen bir ayçiçeği gibi cesur,
yüzünü daima ışığa dönen.
Evet, çiçekler sadece güzellik değil,
Onlar, ruhun en eski dili.
Onlar, dudaklara değmeden söylenen,
Sonsuz bir "seni seviyorum" kokusu.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (1)