0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
74
Okunma
an karaysa zaman merhem olmaz
içleri nice birikintiye girmiş tedirginliği
hayal sarmalanmış ipliklerle geçerken
gökyüzü nemli sorular ısmarlamış bana
hayıflandığımdan değil yıkılıştan muzdaribim
acımı tüten her okkalı tokadı insandan yemişim
yine de parlamış suratım için kin bilmemişim insanı
yıkılmak devirler söndürürken
alevler cin tayfasından harlanıyor
gördüğüm her kabusta öpücükler, sonra kirlenmeler ve ölümler var
cetvelin çıkardığı sesten anlaşılır dayaklar
ve dayaklar öğretmenin elindeki çubuktan gelir
hırpani, ağız dolusu küfürlü sözler bağışlanır
billur sedalar niyetine
koyvermek her olağan sırdaşı
bitik pile çevirmişler
polis bile artık trafiğe tarağıyla çıkmıyor
oysa leş pis koktuğu kadar çirkeftir
insan vakit ayarlar ve birilerine ısmarlar
ben bulamadığım anılarımı
boş bir çerçeveye asarım
sayıdan düştüğüm tüm kitaplar bir ölü cenazesi
buna karşın kütüphane büyük ulvilik mekânı
doğmak ve yaşamak ve ölmek ve dirilmek ve hesaba çekilmek ve cevap ve insan.