0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
46
Okunma

Gözümde tüllenir bir bağ, kim cennetten nişan olmuş,
Sevgilim mor kırmızı üzümünü yerim, rûha can olmuş.
Lâ’linden süzülür bir öz, şaraptan daha lezzetlü,
Hoş-âmedî salkımları, ehl-i dile armağan olmuş.
O nâz ile uzanan el, cânana uzanmış bir daldır,
Her dânesi dertli kalbe, bir dîn ü bir îmân olmuş.
Ne gam, ne keder kalır, yutulsa o tanelerden, bir an,
Zira o üzümde gizli, bin yıllık bir dermân olmuş.
Yârin bî-misâl hüsnü, cihâna yayılır âheste,
O salkım her bakışta, âleme bir ferman olmuş.
Sanma ki sadece gıdâdır, bu bir sır, bu bir aşk hâli,
Aşık TURHAL’ın dilinde, en büyük bir bürhân olmuş.
İçerim şerbetini, yutarım o mor kırmızıyı her dem,
Bu fâni ömürde yâr, bize pür-neş’e dîvân olmuş.
Hüseyin TURHAL