Aşka Dair
aşka dair ne varsa
armağan ediyorum sana birlikte yürümek için ebedi yollarda becerilerin aşkımızın tacıdır geçmişin acılarını ansa da biz birlikte kaç bulanık nehir gördük gördükte boşu boşuna üzüldük akan bulanık sular duruldu nehirin suları durulunca her şey gün gibi aydınlık oldu bilirmisin hüseyin senin aşkına nasıl vurululup bir görüste sana tutuldu kipriklerin üzerinde ki geniş alnına vuruldu kapanlara tutulup geceleri yorgun yorgun ağladı... nisan çiçekleri gibi acmağa basladı birden haberler getirdin, sevdiğimiz gökyüzünden… parlak yıldızlara yazdın kendini kurtararak gecenin sessizliğinden, aşka dair ne varsa hepsi alen oldu baharla birlikte yürekler ormanlar gibi özgür oldu yorulmusuz biz bu yolda giderken yoksa davranmıyor mu insan geldiği gibi içinden... aşka dair anlar yaşıyorum içimdeki yendiğim korkularımla tarifsiz akşamların sarhoşluğu arasında gözlerime uyku girmiyor gece yarılarını bulsada yakaladın beni sen beni en onulmaz anımda... kederleri yasakladım kendime aşka dair güller ektim gönül bahcemize… oturup dinlenmek isterdim kimsenin görmediği şehirlerde bahsedip sana yıldızlardan fala bakmak için fincanda kalan kahve artıklarından göremiyorum ama hissediyorum bazen sözlerin darbe yapiyor sevismenin sarhoşluğundaki ter kokularından, hareketli dakikalardan, mechule dönmüş kanlı zamanlardan akıyor her şey aşka dair bir bütün olarak yarınlardan telefondaki telasından aşka dair ne varsa yazalım kimseye aldırmadan, 2007, Mayıs, Darmstadt, Almanya Hasan Hüseyin Arslan |