KIVILCIMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İYİYE, GÜZELE BİR KIVILCIM YAKMAK VARKEN... SARMAYA YARAYAN KOLLARI İTMEK NİYE... KIVILCIM Hiçbir şey hiçten var olmaz Vardır elbet bir sebebi Kül eder bir kıvılcım asırlık ormanı Eritir yok eder bir kor buz dağını Minik bir yalan Eder tüm güveni talan Verilen emek Silinir tüm ömrün karelerinden Sevgin aldatmanın efendisi en yücesinden Vardır her şeyin bir bedeli Harcanan zaman Artık yaşanmamıştır olan Kayan yıldız gibi olursun Dilekleri tutamayan Duyumsanamayıp kaybolan Yapmak zordur yıkmaktan Ömrünü verirsin kimi zaman Yaktığın gibi yanarsın unutma…! Büyük yangınlar bir kıvılcımla başlar Artçılar dönüşür depremlere Kasırgalar el koyar yellere Çiseleyen yağmur dönüşür sellere Yapılan dua kar etmez Zayi gelir topraktaki berekete Her şey zevki sefa değildir bilesin Yaşamak erdemle sevmektir Patikadan toz yutulmadan geçilmez Hayatın ana arterleri asla kesilmez Kristal camdır yürekler Sevgi her daim onu destekler Yalanla yıkılır bütün emekler Bin parçaya bölünür Bütünlenmez yeniden Tek taşla duvar örülmez Yalanla güven verilmez Canım diyenin katli vacip sayılmaz Gül açsa da susuz yaşayamaz Katıksızından olsun En temizinden çiselet yüreğinin özünü Az olsa da yeter kıymet bilene Atma yabana bu sözümü Damladıkça taşar sende dolarsın Yeter ki bakir olanından taşıyasın Tufanlar esiyor en delisinden Kasırgalar kopuyor Nereye kadar? Ne zamana kadar? Hangi sonda anlayacaksın Sabır dilettiklerin arttıkça Sen sende azalacaksın Anlamıyor musun? Güven can çekişiyor Sevginle bile Küflenmiş kör yüreğini At içindeki naylon erdemini Geç kalmadan bir kibrit yak Bakir mutluluğun yoluna Safi sevgiyle ulaş ŞÜKRAN AY 15/11/2008 |