1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
46
Okunma
DÜN GECE
Uyuduğumda, “Uyanmazsam ya?”
Diye uzandım dün gece.
Ne bir çaba vardı uyanmaya;
Yalnızca yatakta ürperdim dün gece.
Farkında olmadan “Allah” dedim,
Ve “Allah” diyerek uyandım dün gece.
Uzaklardan ince bir ses,
Itrı reyhan, cennet kokulu bir nefes:
“Huzur istiyorsan işte huzurum…
Gel; sen gelmesen de muhabbetime hazırım.”
Ne olduysa oldu dün gece.
Perdelerin ardında bir berzah âlemi;
Kimi zaman Araf,
Kimi zaman ben — sen diye…
Bazen kendimi sevdim “sen” diye.
İçimden yükselen çığlıklar,
Bir meçhul lisan…
Ben dedikçe seni gördüm,
Sen dedikçe kendimi ördüm.
Ne olduysa oldu dün gece.
Yatarken bataklık tarlası,
Elimde balık oltası;
Yem diye ben, av diye sen…
Nefsin çırpınışı,
Berzahta yazılan kaderin haykırışı,
“Rabbike Rabbike…” diyen bir vuslat bakışı.
Ne olduysa oldu dün gece.
Benim serhoşluğum — senin nurun;
Gizemli bakışın — nazlı oyunun;
Halkanın içinde tâvâf eden kalp atışın…
Gırtlağımda düğümlenen sessizlik perdesi;
“Sen bilin… Sen bilin…” diye yalvarışım…
Ve işte dün gece,
Benim sen oluşum.
5.0
100% (1)