2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
148
Okunma
Bir zamanlar herkes için yetişmeye çalışan bir kadındı o…
Kırılmasınlar diye kendini susturur,
Gitmesinler diye kendinden ödün verirdi.
Sevdiği insanların mutluluğu onun yorgunluğuna karışmıştı.
Bir tebessüm için sabahlara kadar ağlamış,
Bir “özür” beklerken bin sessizliği yutmuştu.
Ama bir gün…
Aynada kendine baktı.
Gözlerinin içindeki o yorgun parıltı artık sönüyordu.
“Ne için bu kadar çabaladım?” diye sordu kendi kendine.
Cevap yoktu.
Sadece kalbinde bir boşluk, içinde bir sessizlik vardı.
O an anladı:
Kimse için parçalanmaya değmezdi artık.
Kimse onun kadar sevmiyor, onun kadar tutunmuyordu.
Ve o gün, ilk kez kimseye değil, kendine söz verdi:
“Yeter artık. Kendimi kaybettim, şimdi yeniden bulacağım.”
O günden sonra değişti her şey.
Susması huzura dönüştü, yalnızlığı özgürlüğe…
Artık ne küstü, ne affetti — sadece bıraktı.
Kendini seçmenin günah olmadığını öğrendi.
Ve şimdi, o kadın —
Bir zamanlar herkes için yanan,
Artık sadece kendi ışığında yürüyor.
Yorgun ama dimdik,
Kırık ama tamam.
Çünkü bazı vazgeçişler yenilgi değil,
Kurtuluşun sessiz bir ilanıdır.
Kimse için çabalamak istemiyorum artık…
Ne kalbimi yoranı, ne suskunluğumu duymayanı.
Bir zamanlar “belki anlar” diye kırıldım,
Artık anlasınlar istemiyorum bile.
Aslında birileri için kendimi parçalamaktan vazgeçtim,
Yarısını verdim, kalanını kendime saklıyorum.
Çünkü öğrendim…
Bazılarına kalbini değil, mesafeni vermek gerek.
Artık kimseye kanat olmam,
Uçmayı bilmeyene gökyüzü de faydasız.
Ve ben — sonunda —
Kendimi tamir etmeye karar verdim.
Yorgunum ama huzurluyum,
Kırgınım ama ayaktayım.
Çünkü bu kez…
Savaşmıyorum kimse için,
Sadece kendim için varım.
Cigdem Turan DersimliKiz
5.0
100% (4)