-Başlıksız-
ayrılırken buz tutmuş ellerindi dokunamadıgım
kaçamak bakışlarımız yasaklara sabitlendi oysa görmek yasaktı biz sıradan cümlelerde belirtisiz sıfatlara yüklendik vedalaşmayı bile beceremiyorken sevda şiirleri yazmaya yeltendik.. son bakışınla kalabalığın arasında düzmece bahanelere kandık... gittim... içinde binlerce kelimemi bıraktım beynimin kıvrımları arasından sıyrılıp gecelerine karışan peşinden gelen gölgeler gibi aynaların yansımasında gördügün ve avunamadıgın ucuz oyunlarımla yaşamına sıgdıramadıgın bir ur gibi büyüyen içinde sözlerim kaldı gittim... kalsaydım bir işkenceye dönerdi bu yanlızlık bir gestapo subayı edasıyla zamanın karsısında kıvranmana izin veremezdim bu yüzden bu kadar soğuktum belkide bu kadar cani iliklerinde ben kalmıyayım diye bütün kanını akıttım, aklındaki bütün ben’le baslayan anılarınla seni yarım yamalak bir kötürüm gibi bırakmak pahasına gittim ayrılık damarlarında yayılıyorken bunu bile bile sen geçmişin dökümünü alırken sonbahar hüznüne karısırken sözlerin gelsem çiçeklenirdin ışık kaplanırdı her yanın bunu bile bile gittim... senin yoruldum dediğin benim bir türlü tarif edemedigim bu isyanın türkçe’sidir... gittim.. cünkü kalamayacak kadar çaresizdim... |
Selam ve saygılar