2
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
140
Okunma
Gözlerim dalgaların altında
sessizce yutulan yıldızlara bakarken
düşündüm:
Her kaybolan benliğin bir nefesle
Yaratıldığı bu âlemde
Kim bilir kaç kez ölür insan
ölmeden önce…
Rüzgar, yaprakların dilini çalmış
Adımı fısıldıyor gibi geldi
Her uğultuda bir sır saklıydı
Ve ben, sırlarla dolu bir çömlek gibi
Kendimi boşalttım gecenin avuçlarına.
Ey gönül!
Bir gülün dikeninde kanayan sabır gibi
Yaşadın mı hiç kendini?
Yoksa hep başkalarının gölgesinde
Aydınlık arayan bir sinek misin?
Geceyi sardım omzuma,
Bir yorgan gibi,
Sıcaklığı yoktu ama huzur vardı
ve düşündüm:
Karanlık, ışığın kendi gölgesidir
Aydınlıktan korkan gözler içindir.
Her adımda bir kuşun kanadı düşer
Ruhuma konar,
Kondu mu kalkmaz
Çünkü gökyüzü de bilir
Her düşüş, yükselişin habercisidir.
Ben ki hâlâ yollardayım,
Düşlerimin suyla yıkanmış patikalarında
Toprağın içinde bir kelime büyütüyorum
Her çiçeğin açtığı an
Bir devrin kapanışı gibi
Bir devrin başlangıcı gibi…
Ve sabah,
En sessiz kuşun sesiyle doğuyor
Kalbimde bir umut,
Gökyüzünde bir hayal
Ve ben
Her hatamda Allah ı hatırlıyor
Her sevincimde O na yaklaşıyorum.
Ey ruh!
Kendi karanlığında aydınlanmayı öğren
Çünkü ışık
Ancak gölgelerle sevinç yaşarsa parlar
Ve en derin acılar bile
Hikmetin mürekkebiyle yazılır.
5.0
100% (8)