0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
73
Okunma
Hayatın akışı…
Bir nehir gibi akar,
bizse o nehirde sürüklenen yolcularız.
Sandal mı?
Yok…
Rehber mi?
O, aslında hep vardı.
O’na tutunmayan
çırpınışa mahkûm kalır;
her çırpınış dipsiz kuyuya iniş,
her iniş ayrılığa gidiş…
Ve hüsran.
Ama kim O’nun ipine sarılırsa
nehir sır olur, deniz aşk olur.
Ateş gül bahçesine döner,
çırpınış vuslata erer.
Çünkü O,
hem nehrin kaynağıdır
hem de menzilde bekleyen.
Başlangıç O,
son O,
ebediyet O…