Oysa ben; Damarlarıma serum diye iğneledim varlığını Doludizgin dolaşıyorsun şimdi oralarda Nasıl kımıldanıyor içimde kederin Yaşama sebebim Kızılcık şerbetim Kanımı son damlasına kadar boşalttım Anemi bir zayilik içindeyim
Kendine ayırdığın zamanlardan ödünç ver bana İhtiyacım var Kanatlarını ver mesela Yaz sıcağı gecelerde, Donmuş yüreğimi çöz sararak Dudakların Kilitli sözcüklerimi açsın Tercümesi olsun sustuklarımın Ve ben alt yazı edasıyla bakayım içimden geçenlere İçinden geçenlerle aynı olduğunda kırmızıya boya tümceleri Şahlansın deli tay dörtnala Farazi bir arazide koşar gibi döşümde Benzeyelim birbirimize ziyanı yok Zira yorgunum çatışmaktan ölürcesine…
Ellerin dokunsun yüreğinin değmediği yerlere En loş gecelerin Yıldızsız ve aysız örneğin Nazende gezinen benliğimin Ödülü olsun ellerin Bir muma kibrit çaksın ilkin Bulsun en eski şarabını mahzenin…
Dergâhında gezinsin adımların seyr-ü sefanın Ayağına batan kırık camlar seni yanıltmasın Kan değil artık kenarında durduğun Vuslat rengi bir kavuşma misal Gönüllü gidebileceğin Dünyanın en ucundaki kumsal…
Kutsal Kâse’den içelim denizi Yakamozlar düşerken gözlerimize Meşk edelim biz Martı çığlıkları dolarken nefesimize Kulaklarımız aşina bir uğultuyla çınlasın Birileri bizi ansın ne çıkar Varsın kötü olsun adımızın geçtiği cümleler Ben biliyorum içinin güzelliğini Sen biliyorsun kıyında çocuk gibi En duru halimle gezindiğimi Yetmez mi?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Duru şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Duru şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ellerin dokunsun yüreğinin değmediği yerlere En loş gecelerin Yıldızsız ve aysız örneğin Nazende gezinen benliğimin Ödülü olsun ellerin Bir muma kibrit çaksın ilkin Bulsun en eski şarabını mahzenin…
Dergâhında gezinsin adımların seyr-ü sefanın Ayağına batan kırık camlar seni yanıltmasın Kan değil artık kenarında durduğun Vuslat rengi bir kavuşma misal Gönüllü gidebileceğin Dünyanın en ucundaki kumsal…
Kutsal Kâse’den içelim denizi Yakamozlar düşerken gözlerimize Meşk edelim biz Martı çığlıkları dolarken nefesimize Kulaklarımız aşina bir uğultuyla çınlasın Birileri bizi ansın ne çıkar Varsın kötü olsun adımızın geçtiği cümleler Ben biliyorum içinin güzelliğini Sen biliyorsun kıyında çocuk gibi En duru halimle gezindiğimi Yetmez mi?
sevdim şiirlerini okumayı buna seni keşfetme de diyebilirim ...
Varsın kötü olsun adımızın geçtiği cümleler Ben biliyorum içinin güzelliğini Sen biliyorsun kıyında çocuk gibi En duru halimle gezindiğimi Yetmez mi? Harika dizelerdi Kalemine yüreğine sağlık
En loş gecelerin
Yıldızsız ve aysız örneğin
Nazende gezinen benliğimin
Ödülü olsun ellerin
Bir muma kibrit çaksın ilkin
Bulsun en eski şarabını mahzenin…
Dergâhında gezinsin adımların seyr-ü sefanın
Ayağına batan kırık camlar seni yanıltmasın
Kan değil artık kenarında durduğun
Vuslat rengi bir kavuşma misal
Gönüllü gidebileceğin
Dünyanın en ucundaki kumsal…
Kutsal Kâse’den içelim denizi
Yakamozlar düşerken gözlerimize
Meşk edelim biz
Martı çığlıkları dolarken nefesimize
Kulaklarımız aşina bir uğultuyla çınlasın
Birileri bizi ansın ne çıkar
Varsın kötü olsun adımızın geçtiği cümleler
Ben biliyorum içinin güzelliğini
Sen biliyorsun kıyında çocuk gibi
En duru halimle gezindiğimi
Yetmez mi?
sevdim
şiirlerini okumayı
buna
seni keşfetme de diyebilirim
...