Beyaz giysi giydi, kefen niyetine,
Yürüdü orduyla zafer niyetine.
Başbuğ’un bakışı gökleri deler,
Yiğitler bu yolda ölümü sever.

Ey erler, unutmayın sözüm size,
Zaferin kapısı açılır bize.
Bir adım geriye düşen olmasın,
Kutlu sancak yerde kanla solmasın.

Gök Tanrı şahidim, zafer yakındır,
Yiğidin alnında nurdan akındır.
Cenk meydanında durana yazık,
Saldıran aslanlar şanlıdır, azık.

Ben kefen giyindim, sizler de bilin,
Ya şehit olacağız, ya zafer kilin.
Eğer ki bu toprak bize nasipse,
Anadolu düşer biz Türk’e süsse.

Yiğitler! Kılıçlar parlasın gökte,
Şimşek gibi çaksın düşmanın yükte.
Her adımda iman, her nefes dua,
Alperen kalplerde tükenmez heva.

Süngünüz nur olsun, yüreğiniz taş,
Sizi gözetiyor bu semavi baş.
Börü olup inin düşmanın üstüne,
Asena ulusun gece gündüzüne.

Unutmayın sakın, bu sefer kutlu,
Milletin umudu, yolumuz ulu.
Tarih yazılacak kanınız ile,
Destanlar dolacak şanınız ile.

Ey erler! Vatanı gözünüz bilin,
Sancağı gönlünüz tacınız edin.
Düşmana merhamet yoktur bu anda,
Adalet ve kudret Türk’ün kumanda.

Yarın zafer günü, şanlı cenk bizim,
Düşen her yiğidin adı yıldızım.
Bu buyruğu size verdim, unutma,
Başbuğ’un sözünü gökler unutmam.

Yağız atlar şahlanır meydan yerine,
Yiğitler yürürler şehit sırrına.
Her biri bir dağdır, her biri kaya,
Bu destan yazılır kıyamet aya.

Ey ordu! Son sözüm gönül buyruğu:
Kutlu vatan için şehit olmak doğru.
Düşmana bir daha fırsat vermeyin,
Zafer sizindir, cenge sürün, yürüyün!

HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(26 Ağustos 2025)