boşlukları dolduramayan taşlar gibiyim.
Sigarasız uyuyamaz oldum
Bendeki sevdayı denizler değil Gözyaşı temizler artık Temizlesin ki ezelden beri yazdığım yalnızlık künyesini Söküp atayım, toprağın kollarına Yutmasa toprak,sınır boylarına atayım dönmemesi ümidiyle Hatta ok yapıp güneş’e fırlatayım Yalnızlığa yaklaşanı yaksın Kimse çekmesin diye… Vur şu kalbime mülküm düzelsin Düzelsin ki ,kalbimin senle attığı kadar yaşayım Başkenti ayaklarına sereyim. “Senin için taşlara yurt olacak değilim Çünkü ben sevgiliyi halka sunacak kadar edepsiz değilim.” Sana gelene kadar çok kez rotamı değiştirdim Sigara dumanında çok kez limana hüzünle baktım Ve kaç kez kağıtlardan gemi yapıp Denize bıraktım ,rotam neresi diye ona baktım. Ve kaç kez güneş’in doğuşuna yakın ülkeye gittim Kanarsam mavi Nefes alsam ateş oluyorum Dualarımda adın oldu hep. Ülkelerin sınır boylarına çekilen teller gibi Uzadı sensizliğim Ve yok oldu sana kurduğum devrik cümlelerim.. İşgal edilmiş ülkeler gibiyim, Silah zoruyla vuruluyor hayallerim Ve seni her andığımda mayın tarlasından geçiyorum vatansız kaldım dudaklarımda ismin parçalanıyor boşlukları dolduramayan taşlar gibiyim. |