İstanbul' da Seninle
İstanbul’da seninle maviliğin aynasında kaynasak
Saatlerin rikkatlerinde, düşlerin sözlerinde kapansak Üsküdar’ın dudağına konan, acı aşkların yanağı olan: Kız kulesinin hüzün yutan duvarlarına fısıldasam seni Gözlerimin nemlerini, gönlümün nezlesini, İstanbul’un uzaklığında ki kanlı alınlara atsam İstanbul’da seninle mazinin kapısını açsam Eski göz yalılarda, eski söz anılarda soluklansam Haydarpaşa’nın demir dişinde yutularak Karacaahmet’in sessizliğini ruhumuza gömerek Selimiye nin asker yankısı kulaklarımızda dinerek Sahillerin soğuk esintisi kalbimizde sinerek yürüsek İstanbul’da seninle kuşların kanatlarında kollarımızı açsak Ufukların mavi perdesini yırtarak geleceğe kaçsak Gözlerin gözlerimde ezilerek uzaklıkların düşlerini içsek İstanbul anıların sahnesi okunur, geleceğin menzilleri dokunur İstanbul’da seninle ahdetin örgüsünde sözlerimizi yaslasak İstanbul’un kalın ense kökünde hayatın dizini çürütsek İstanbul’un özünde buluşarak varlığımızın aynasını savursak Özkan Karaca |