0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
81
Okunma
Çürükler Pazarı”
İnsanlar tanıdım...
Gülüşüyle kandırıp,
Arkandan hançer saplayan.
Yanaşır dost gibi,
Ama fırsatını bulunca çıkarınla pazarlık yapar.
Kadınlar gördüm...
Bir elde tesbih, diğer elde şeytanla imza.
Kocasını aldatır, sonra “benim adım çıktı” diye mağdura yatar.
Adı değil,
Yaptığı rezillik ortalığa saçılmıştır — hâlâ anlamaz.
Adamlar tanıdım...
Delikanlı geçinir,
Ama dostunu beş kuruşluk menfaat için satar.
Omzuna yaslanırsın,
Ama başını koyduğun yer en kirli bataklıktır.
Ve en tehlikelisi...
Temiz görünenler.
Alttan alttan oyun çeviren,
Masum ayağına yatan,
Ama şeytanı bile utandıracak senaryolar yazanlar.
Ben uzaklaştım.
Fark ettim çürümek bulaşıcı,
Kimle gezer tozarsan ona benzer,
Sonra bir bakmışsın,
Sen de olmuşsun aynısı — ama farkına bile varamamışsın.
Bir kereden bir şey olmaz dedin…
Sonra devamını sen istedin.
Önce “beyefendim” dedin, sonra “aşkım”…
Ve en sonunda,
Düştüğün yer sadece bataklık değil,
O bataklıkta debelenen bir hiçsin artık!