0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
53
Okunma
Gece, saat üçü çeyrek geçerken,
Ay, göğe düşlerimi serperken.
Ben seni yazdım yıldızsız göğe,
Sanki sen, ezelden içimde beklerken.
Kader dokundu tenime usulca,
Rüyamdan söktü seni bir sancıyla.
Gözlerin fısıldar: "Acı çek," diye,
Bir yangın büyür her soluk aralığında.
Sözlerin süzülür gecenin rüzgârına,
Bir tebessüm siner solmuş yarına.
Hayalin işlenir her durgun nefese,
Sensizlik çöker kalbimin kıyısına.
Kalbim atar, ama eksik ve yarım,
Adınla titrer her eşik, her adım.
Sensiz de sendir tuttuğum sevinç,
Yokluğunda açar içli bir çiçek dalım.
Zaman, bir nehir; akar içimden sessiz,
Anılar sızar, izim kalır dipsiz.
Adım adım eririm gölgemde ben,
Hasret konuşur gecenin dilinden.
Sen gelince tamam olur her an,
Gülüşünle donar zaman, her zaman.
“Gitme” desem, susarım derinden,
Aşk bazen susmaktır, içinden, derinden.
Ve şimdi…
Ağır ağır geçer bir kamyon erkenden,
Gölgesinde titrer yaşlı bir beden.
Yükü hüzündür, kırık hecelerle dolu,
Yol uzar... kal diyemez, susar gönül, yokuşlu yolda.