4
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
233
Okunma
Ruhum bir yangın yeri
kıvılcımlar doğudan eser,
ateşin diliyle konuşur yıldızlar.
Sözlerim, küle dönmüş bir geleceğin
rüyasında açan mor bir çiçek.
Gökyüzü tersine dönmüş burada,
bulutlar alttan geçer kalbimin altından.
Zaman, bir kuş misali
geri uçar akşamdan sabaha
ve ben her uykuda yeniden doğarım
yanık bir kehanetin içine.
İçimde kurulu ütopya şehirleri var:
sokak lambaları umutla yanar,
çocuklar rüzgârla sek sek oynar
ve hiçbir kapı yüzüme kapanmaz.
İnsanlar birbirini anlamadan sever,
çünkü sevgi burada bir dil değil,
bir varoluş biçimi.
Alev alev yansa da geçmişimin çölü,
üzerine gökkuşağı sererim
ve yıldızlardan merhem damlatırım
küllerin üstüne.
Ne kadar yanarsa yansın ruhum,
her sabah, bir serap gibi
yeniden kurarım içimdeki cenneti.
Ve bil ki
bu yangın, yok etmek için değil;
yeniden doğmak için var.