1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
126
Okunma
İçime sinmedi hiçbir şey, ne bu yorgun şehir,
Ne de sabahı bekleyen o soğuk son nehir.
Yine bir gün geçti ömrümden, dertli ve kahırlı,
Her adımda bir hüzün, her bakışta bir ziyan var.
Bırakın, bu fırtına dinmez, gönlüm ıssız bir diyar.
İçime sinmedi ne bir gülüş, ne bir teselli,
Kaybolan ümitlerimin adı bile belli.
Yine bir bahar geçti, bense yaprak döktüm,
Yine bir umut bitti, bense hayallere veda ettim.
Ne zaman gülsün yüzüm, ne zaman dursun bu keder?
İçime sinmedi yürüdüğüm bu daracık yollar,
Ne bir dost eli uzandı, ne de kucak açtı kollar.
Bırakın bu yalnızlığı, kaderimle barışmak zor,
Her köşe başında bir hüzün, bir kederli hatıra.
Bu yolda tek başıma yürüdüm, dertli bir kum tanesi.
İçime sinmedi ne bir şarkı, ne bir ezgi,
Her notada bir keder, her tonda bir sızı.
Gönlümde kopan fırtına, ne dinliyor, ne de duruyor.
Her ses, her kelime, içimde bir yarayı kanatıyor.
Ah, ne zaman geçer bu dert, ne zaman diner bu sızı?
İçime sinmedi ne bir söz, ne de bir vaat,
Yalanlara inanmaktan yoruldum, bir daha asla.
Her şafakla yeni bir umut, her geceyle yeni bir keder,
Biriktirdim acılarımı, suskun ve dilsiz.
Her bakışta bir yalan daha, her sözde bir hayal kırıklığı.
İçime sinmedi hiçbir şey, ne bir rüya, ne bir hayal,
Gönlümün derinliklerinde bir hüzün var, bir de keder.
Bu zorlu hayat yolunda, ne zaman huzur bulur kalbim meğer,
Her adımda bir hüzün, her solukta bir hasret.
Bu içime sinmeyen duygu, ne zaman biter, kim bilir? Ne zaman biter.
5.0
100% (2)