1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
245
Okunma
Her sabah — yeni bir yalanla uyanır dünya,
Her akşam — başka bir hüsrana emanet geceler.
Söyleyin, nerede unuttuk insanlığı?
Hangi karanlık sokakta düşürdük vicdanı?
Hangi cümlede boğduk merhameti?
Çocuk ağlar bir köşede,
Ellerinde oyuncak yerine taşlar,
Uzaklarda bombalar çiçek gibi açar,
Gökyüzü, gözyaşıyla yıkanır…
Ve biz hâlâ susarız —
Sanki sessizlik, suç ortaklığını temizler.
Aynalara bakamaz oldum artık,
Gözlerimde bu çağın lekesi var.
Kendimi tanıyamam;
Sanki ben değilim,
Sanki dünya değil bu dönen yer.
Adaletin terazisi yamulmuş,
Bir kefede zenginlik ağır,
Diğerinde mazlumun kanı —
Göğe yükselen ahlar, yıldızlara çarpar geceleri.
Zalim, tahtına kurulmuş,
Ve biz alkışlamışız sanki sessizce…
Kardeş, kardeşe sırt çevirir,
Komşu, komşusuna selamı unutur.
Sevgi, saygı, merhamet…
Bir zamanlar elimizin tersiyle dokunduğumuz o kutsal üçlü —
Şimdi tarihin kenar notu.
Dünya hâlâ döner kendi etrafında,
Ama insan…
İnsan, artık paranın yörüngesinde.
Değerler satılık, vicdan müzayedede,
İnsanlık — rayından çıkmış bir tren gibi…
Her istasyonda biraz daha unutulmuş.
Her gün yeni bir acı taşır manşetler,
Her an, başka bir kalbin üstüne kapanır zaman.
Dayanmak mı?
Artık sabır da yoruldu bu çağda…
Ne oldu bize böyle?
Hangi savaş çaldı çocukluğumuzu?
Hangi ekran susturdu hakikati?
Hangi gürültüde kaybettik içimizdeki insanı?
Ve geriye kalan…
Sadece avuçlarımızda
Batan,
Paramparça olmuş,
Kırık aynalar…
Her biri bir parçamızı yansıtır hâlâ —
Ama biz, yüz çevirmişiz kendimize bile bakmaya.
5.0
100% (5)